Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12076 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7731 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2012/520-2014/157Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacıların Bodrum 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/1584 esas sayılı icra takip dosyası ile 21.08.2009 tarihinde yapılan gayrimenkul satış ihalesine katılarak ihale konusu taşınmazı 365.000 TL bedelle 1/2 hisse paylı aldıklarını, daha sonra Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/421 Esas sayılı dosyası ile davacılar hakında ihalenin feshi davası açıldığını, ihalenin feshi davasının kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, Bodrum 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/1584 Esas sayılı dosyasının borçlusu olan davalının 12.02.2010 tarihinde dosyada bulunan ihale bedeli olan 325.060,14 TL'yi dosyadan çektiğini, ihalenin feshine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi sonrası 07.05.2012 tarihinde ihale bedeli ile birlikte yatan KDV dahil masrafların iadesi için talepte bulunulduğunu, ancak dosyada ihale bedelinin, dosya alacaklısı ve borçlusu tarafından çekilmiş olduğundan bedellerin faiz ile ödenmesi hususunda borçlu vekillerine muhtıra gönderildiğini, davalının muhtırayı almasına rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını belirterek 356.342,04 TL'nin tahsilini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların dava ile talep etmiş oldukları bedelin 25.06.2012 ve 26.06.2012 tarihlerinde Bodrum 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1584 Esas sayılı icra takip dosyasına 362.857,17 TL olarak yatırıldığını, davanın konusunun kalmadığınıbildirerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 36,53 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine. dava konusu edilen alacağın fazlaya ilişkin kısmı dava açıldıktan sonra ödendiğinden ve fazlaya ilişkin talep yönünden dava konusuz kaldığından, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Karar tarihi itibariyle geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2 maddesine göre "...hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.". Yine aynı tarifenin 6. maddesine göre "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur."Somut olayda, davalı taraf, davacılar tarafından ilgili icra dosyasına yatırılan ihale bedelini çektiğini, daha sonra tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesi akabinde çekilen parayı fazlası ile mevcut davanın açıldığı 15.06.2012 tarihinden sonra 25-26.06.2012 tarihlerinde icra dosyasına iade ettiklerini cevap dilekçesi ile bildirmiş, yapılan incelemede ön inceleme duruşması yapılmadan davacı tarafın dilekçesinde belirtilen 356.342,04 TL'nin davalı tarafça icra dosyasına yatırıldığı anlaşılmıştır. Buna göre davalının ön inceleme duruşması öncesinde davaya konu alacağın bir kısmını icra dosyasına iade edip buna ilişkin olarak cevap dilekçesindeki kabul beyanı dikkate alınmalı, AAÜT 6. maddesi gereği davalı tarafça kabul edilip ön inceleme duruşması öncesinde ödenen dava konusu miktar üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin yarısına tekabül eden vekalet ücreti olan 13.390,26 TL ile, AAÜT 12/2. maddesindeki, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez hükmü gereği kabul edilen miktara göre 36,53 TL'nin toplamından oluşan 13.426,9 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Hükmün 3. fıkrasında yer alan "Davacılar davada kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 26.253,68 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine" sözcüklerinin çıkarılarak yerine "Davacılar davada kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi'nin 6 ve 12/2 maddeleri uyarınca hesap ve takdir olunan 13.426,79 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine" sözcüklerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.