Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12012 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12669 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : EDİRNE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2013/166-2013/371 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Edirne Belediye Meclisinin 05/01/2007 tarihli kararına uygun olarak tek araçla aktarmasız yolcu taşımacılığı sistemine katıldığını, sözleşme ilişkisi kurulduğunu, 06/10/2010 tarihine kadar tek araçla aktarmasız yolcu taşımacılığı sisteminde çalıştığını, Edirne Belediye Meclis kararının Edirne İdare Mahkemesinin kararı ile iptal edildiğini, sözleşmenin ifa edilemez duruma geldiğini, sisteme giriş bedeli ve müspet zarar için açılan davanın kazanıldığını, davacının yoksun kaldığı kazancın da tazmininin gerektiğini belirterek (fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere) 10.000 TL'nın 06/10/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, belediyenin bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece;tek araçla yolcu taşımacılığına geçilmesine ilişkin Belediye Meclis kararının idari yargı kararıyla iptal edildiği, davacının ödediği katılım bedelini geri aldığı,bu suretle uygulanabilirliğinden bahsedilecek bir sözleşmenin mevcut olmadığı, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ayrıca taraflar arasında uygulanabilir bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının geçersiz bir sözleşmeye dayalı yoksun kaldığı kazanca ilişkin maddi tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, mahkemece davanın zamanaşımı yönünden reddi yanında aynı zamandan esastan da reddine karar verilmiştir. Usul hukuku hükümleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle reddi kararı ile mahkeme artık dosyadan el çekmiş olup, dava dosyasında başka bir inceleme yapması mümkün değildir. Ne var ki mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar verildikten sonra mahrum kalınan kazanca ilişkin talebin yasal şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın esastan da reddine karar verilmiştir. Bu durumda; mahkemece, usulden (zamanaşımı vb) ve esastan red kararı verilmesi mümkün olmadığından, önce davanın usul kuralları uyarınca incelenip incelenmeyeceği değerlendirilip usul hükümleri uyarınca davanın reddi mümkün ise usul yönünden davanın reddine karar verilmeli aksi takdirde davanın esasına girilip esas hakkında bir karar verilmelidir. Davanın usulden reddi kararının yanında esastan da reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.