MAHKEMESİ : KARAMAN AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2013/476-2013/1071Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada; tarafların 21.12.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma davasında müşterek çocuklar lehine nafakaya hükmedilmediği iddia edilerek, müşterek çocuklar lehine 500'er TL iştirak nafakası dava edilmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; dava tarihi olan 07/06/2013 tarihinden başlayarak müşterek çocuk N. yararına aylık 75,00 TL, Kasım yararına aylık 75,00 TL olmak üzere toplam 150,00 TL iştirak nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme ise, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.Somut olayda; davacı hafta sonları ev temizliğine gitmekte olup, günlük 50-100 TL arası gelirinin bulunduğu, davalının ise özel bir şirkette çalışmakta olup, yaklaşık 1.000 TL geliri bulunduğu, müşterek çocuklardan Nazire'nin 13.08.2003 doğumlu olup 4.sınıfa gitmekte olduğu, Kasım'ın ise 19.01.2006 doğumlu olup 1.sınıfa gitmekte olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, davalının sosyal ve ekonomik durumu ile çocukların ihtiyaçları arasında orantısız şekilde düşük nafakaya hükmedilmiştir.Mahkemece, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri gözönünde bulundurularak daha yüksek bir nafakaya hükmetmek gerekirken, davalının gelir-gideri ve çocuğun ihtiyaçları ile orantısız şekilde düşük nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.