MAHKEMESİ : ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/10/2013NUMARASI : 2013/42-2013/485Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; Dikmen Vadisi 4.-5. Etap Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan Kadastro Arsa Sözleşmesi ile müvekkilinin 167.02 m2'lik arsasını davalıya devrettiğini, ancak projeye göre 1 adet 120 m2'lik daireye karşılık 400m2 arsa devretmesi gerekirken 167,02m2 devrettiğinden bakiye arsaya karşılık davalı tarafa 67.709,70TL ödediğini, buna rağmen davalının sözleşmeye uymayarak projeyi iptal ettiğini iddia ederek, bu bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattığı takibe vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; projenin iptal edilmediğini, kamulaştırmadan vazgeçmediklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; 6.360,60 TL işlemiş faiz için davalının Ankara 20 İcra müdürlüğünün 2012/14248 sayılı dosyasına yönelik itirazının iptaline, icra inkar tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-) Davacı vekilinin 10.01.2004 tarihli ''temyiz dilekçesine karşı cevaplarımız'' konulu dilekçesinin netice ve talep kısmında, hükmün icra inkar tazminatının reddi yönünden bozulmasını talep ettikleri, ancak iş bu dilekçenin süresinde temyiz defterine kaydedilmeyip, temyiz harcı da yatırılmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz talebinin süre nedeniyle REDDİNE,2-) Davaya konu Ankara 20.İcra Dairesinin 2012/14248E sayılı takip dosyasına bakıldığında; davacı tarafından 67.709,70TL asıl alacak, 13.754TL (20.07.2007-16.11.2012 tarihleri arası) işlemiş faiz olmak üzere toplam 81.463.70TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalı vekili tarafından asıl alacak kısmı dışında kalan tutara itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; davacı tarafından yapılan her bir ödemeden takip tarihine kadar olan dönem için toplam 13.754,85TL faiz hesabı yapıldığı, mahkemece taleple bağlı kalınarak 6.360,60 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 117.maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Bu nedenle, sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürütülmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir.Somut olayda mahkemece, davacının davalı tarafı temerrüde düşürecek bir ihtarda bulunup bulunmadığı araştırılmamış, tahsiline karar verilen alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.Hal böyle olunca mahkemece; ödenenin iadesi için davacı tarafça davalıya bir ihtarname keşide edilip edilmediğinin araştırılması, ihtar yoksa, davalının takip tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.