Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11940 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3410 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANKARA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 06/11/2014NUMARASI : 2014/511-2014/1441Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili 14.04.2014 tarihli dava dilekçesinde; tarafların 21.05.2013 tarihinde evlendiğini, evliliğin başında davacının sağlık sorunları çıkınca davalının eşini istemediğini söyleyip evi terketmesini istediğini, bunun üzerine Ocak ayında baba evine giden davacının herhangibir geliri olmadığını belirterek, 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı cevabında; davacının kendi isteğiyle gittiğini, daha önceki evliliğinden 2 çocuğu için de nafaka ödediğini, geliri bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 500 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.Hükmü davalı temyiz etmektedir.Dava tedbir nafakası talebine ilişkindir.4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır.TMK 196.mad. gereğince, eşlerden birinin istemi üzerine hakim ailenin geçimi için herbirinin yapacağı parasal katkıyı belirler denilmektedir.Türk Medeni Kanunun 186/3 maddesinde; "eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar" denilmektedir.Somut olayda, tarafların 21.05.2013 tarihinde evlendikleri, müşterek çocukları bulunmadığı, ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre davacının işçi olduğu ve aylık 900 TL gelir elde ettiği, 250 TL kira ödediği, davalının ise anne babasıyla birlikte yaşadığı, ev hanımı olduğu, kira ödemediği tespit edilmiştir.Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, tedbir nafakasının niteliği, davacının belirlenen gelir durumu, günün ekonomik koşulları nazara alındığında, hükmolunan nafaka miktarı fazla olup, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.