Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11930 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9624 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21.06.2007 tarihinde saat 14,00 sıralarında müvekkiline ait ...İli Merkez ... köyünde yaklaşık 60 dönümlük buğday tarlasının yandığını, yapılan incelemede yanan alan içerisinde 2 adet elektrik direğinin bulunduğu ve yangının çıkış sebebinin tarlanın içinden geçmekte olan elektrik akımından çıkan kıvılcımlar sonucu meydana geldiğini, aynı gün Mermer Jandarma Komutanlığınca olaya el konulmuş ve yangın sebebi ile Kocaköy İlçesi Belediye İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin haberdar edildiği ve yangının çıkış sebebi ile ... Belediye Başkanlığının aynı gün 21.06.2007 tarih ve 2007/71 sayılı raporu ile tespit edildiğinin, müvekkilinin 60 dönümlük buğday ekili arazisinin yanmış olması sebebiyle Dedaş'dan şikayetçi ve davacı olduklarını, ancak şu ana kadar müvekkillerinin hiç bir zararının karşılanmadığını, yangın sebebi ile 8.000,00 TL buğday ürünü ile buğdayların saplarından çıkarılan samanın yaklaşık 1.000,00 TL değerinde olduğunu bu nedenle toplam 9.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece verilen ilk karar, " ...Mahkemece, davacının tarlasında meydana gelen zararın, davalının sorumluluğunda bulunan elektrik tellerinden kaynaklandığı kabul edilerek oluşa ve hakkaniyete uygun bulunan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu tür davalarda benzer olayların genellikle hasat mevsimi olan yaz aylarının en sıcak günlerinde, şiddetli rüzgarın da etkili olduğu olağanüstü hava koşullarında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Elektrik hatlarının bakım ve onarımının düzenli olarak yapılmaması yanında kaçak elektrik kullanımının sürekli artması nedeniyle elektrik hatlarının fazla yüklenmesi, ürün sahibi kişilerin de olası yangın olaylarına karşı gerekli önlemleri almamaları sonucu yaz aylarında bu şekilde çıkan çok sayıda yangına engel olunamadığı, davalı kurumun çalışanı, yapılan iş ve bölge alanı, olayın özelliği gözetilerek, Borçlar Yasası’nın 43/1.maddesi gereğince belirlenen 10.729,15 TL zarardan hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre uygun bir tutarda indirim yapılmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...." gerekçesi ile bozulmuş mahkemece bozma kararına da uyulmuştur.Kural olarak bozma kararına uyan mahkemenin bu kararın içeriğine uygun işlem yapması zorunludur; bu aynı zamanda lehine bozma yapılan taraf yararına doğan bir kazanılmış haktır. Bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir. Somut olayda; mahkeme bozma kararına uyduğu halde gereklerini tam olarak yerine getirmemiştir. Somut olayda davacı yanın 9.000.00 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, davanın tamamen kabulüne dair verilen ilk kararın davalı yararına olarak ve bölüşük kusur takdir edilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda da % 25 oranında bölüşük kusur indirimi takdir edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece davalı yararına olarak takdir edilen bölüşük kusur oranının talebin tamamı olan 9.000.00 TL üzerinden hesaplanması gerekir iken ziraat mühendisi bilirkişinin hazırladığı 19/10/2009 tarihli bilirkişi raporunda toplam gelir olarak hesaplanan 10.729.15 TL üzerinden hesaplanılmış olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.