Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11880 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7019 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/11/2013NUMARASI : 2012/646-2013/611Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı asil M.. Ç.. vekilleri Av. K.Ö. ve Av. O.Ç.geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılardan asil Ö.. Ç.. ile A.. Ç.. ve diğerleri vekili Av.E. M. geldi. Gelen asil ve vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 1989 yılında ev alacakken, davalı babasının ve annesinin ısrarı ile bina yaptığı takdirde arsasının kendisine devredileceğine inanarak, babası adına kayıtlı 24 parsele 3 katlı bina inşa ettiğini, 23 yıldır nizasız olarak oturduğunu, davalı babası olduğundan bugüne dek adına tescil istemediğini ancak, dava dışı ağabeyinin babasından aldığı usulsüz vekaletle gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, babasının çocukları ile arasında pekçok ihtarnameler, tespitler v.s nedeniyle aralarına soğukluk girdiğini, ayrıca babası tarafından müvekkile karşı tahliye davası açıldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek; taşınmazın bulunduğu kısmın tapusunun iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde binanın değerinin belirlenerek şimdilik 50.000 TL'nin (ıslah ile 55.000 TL) davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; müvekkilinin kimseye arsa tahsis etmediğini, oğluna kendisine ait arsaya ev yapması için kendisinin para verdiğini, malzeme seçimi ve inşaat işleriyle ise davacının ilgilendiğini, binayı yaptığı ve oturmakta olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; tapu iptali-tescil davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebine ilişkin ise, taşınmaz üzerine yapılan binanın dava tarihi itibariyle ve halen davacı tarafından kullanılıp zilyet olunmakla sebepsiz zenginleşme koşulları gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, somut olayda davacının dava konusu taşınmazdan tahliyesi ve müdahalesinin önlenmesi talebiyle Bursa 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1850 E. ile hakkında açılan davadan sonra(tahliye tehdidi altında) iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Ayrıca, dosyaya sunulan 16.09.2014 tarihli dilekçe ve ekindeki belgelerden, tereke hakimliğince verilen yetki üzerine yüklenici ile anlaşma yapıldığı ve binanın yıkıldığı anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında, dava şartı (HMK 115.maddesi) başlangıçta dava açıldığında mevcut olmasa da sonradan giderildiğinden, mahkemece dava reddedilmeyip, davanın esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.