Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11879 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18321 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 09/05/2014NUMARASI : 2014/88-2014/375Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeniyle altınların iadesi veya alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde, davalının nişan bozulmasından sonra söz ve nişanda takılan hediyeleri davacıya iade etmediğini ileri sürerek; hediyelerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.390 TL'nin nişan bozulma tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 21/10/2013 tarih 2013/12140 E, 2013/14501 K sayılı kararı ile; "TMK'nun 122. Maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine verdikleri alışılmışın dışındaki hediyeleri geri isteyebileceği, nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmayacağı, nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değilse mislen geri verileceği veya karşılığının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteneceği, hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususunun her türlü delil ile ispat edilebileceği, alışılmış (mutad) hediyelerden kastın giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalar olduğu, kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı v.s. gibi) eşyaların iadesine karar verilemeyeceği, Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyalarının mutad dışı hediye olarak kabul edildiğini, TMK 6. Maddesi hükmü uyarınca: kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğu, gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükünün hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşeceği, öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerektiği, somut olayda kendisine nişan hediyeleri verildiğini kabul eden davalının bu eşyaları davacıya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği, bir başka deyişle ispat yükünün davalıda olduğu, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru görülmediği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak; davanın kabulüne, 1 adet 14 ayar söz yüzüğü, 7 adet küçük altın, 1 adet 14 ayar 15 gram kelepçe bilezik, 1 adet 14 ayar nişan yüzüğü, 1 adet 14 ayar söz bileziği, 4 adet toplam 95 gram 22 ayar tel bilezik bu ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taleple bağlı kalınarak 9.790 TL alacağın ve 600 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.HMK 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır.Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğteti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.Somut olaya gelince; davacı tarafından, dava dilekçesinde 94 gram 22 ayar tel bilezik dava konusu edilmiş olmasına rağmen, bozma sonrası hükümde 95 gram 22 ayar tel bileziğe hükmedilmiş, anılan eşyanın yönünden talep aşılarak hüküm kurulmuştur. Talep aşılarak karar verilemez. Öte yandan, nişan yüzüğünün mutat hediye kapsamında olup, iadesinin mümkün olmadığı bozma ilamında da vurgulanmasına rağmen, mahkemece söz yüzüğünün iadesine karar verilmesi doğru değildir.O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması ve söz yüzüğünün iadesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.