Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11863 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4938 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İZMİR 5. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2013/438-2013/898Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2005 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacı kadın lehine 500 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, son 5 yıldan beri de davalının nafakayı 750 TL olarak ödediğini, ancak bu nafakanın yeterli olmadığını beyan ederek, aylık yoksulluk nafakasının 1500 TL' ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf ise açtığı karşılık dava ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; asıl davanın ve karşılık davanın reddine karar verilmiştir.TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Bu bağlamda; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Diğer yandan, TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür.Dosyanın incelenmesinden, davacı kadının ev hanımı olup babasından 200 TL, davalıdan da 750 TL nafaka aldığı, geçimini bu şekilde sağladığı, davalının ise Bağ-Kur emeklisi olup, aylık 950 TL emekli maaşının bulunduğu, hayvancılık ile uğraştığı ve kira gelirlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.Ancak, mahkemece yaptırılan bu ekonomik ve sosyal durum araştırmasına ilişkin bilgilerin tarafların beyanları üzerine düzenlendiği, bu durumda da, yapılan bu araştırmanın taraflı ve objektif kriterlerden uzak olduğu görülmüştür.Öyle ise mahkemece; bu ilke ve esaslar gözetilerek, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının objektif olarak, ilgili resmi mercilerden de sorulmak suretiyle tespit edilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.