Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11861 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4934 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DEMİRCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2013NUMARASI : 2013/43-2013/215Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde, aylık 175 TL olan iştirak nafakasının aylık 350 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında bir değişikliğin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.Mahkemece yaptırılan ekonomik ve sosyal durum araştırması sonucuna göre; davacı annenin tekstil işinde çalıştığı, aylık 400 TL gelirinin olduğu, davalı babanın ise, belli bir işi ve geliri bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacı beyanında, davalı babanın market işlettiğini, bu marketi nafaka ödememek için babasına devrettiğini ifade etmiştir.Öyle ise mahkemece, bu esaslar ve davacının beyanı da dikkate alınıp, davalı babanın ekonomik ve sosyal durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılıp belirlenmesinden sonra, ilk nafakaya hükmedildiği 2011 tarihinden, dava tarihine kadar geçen 2 yıl içinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da arttığı gözetilerek, hakkaniyete uygun bir nafaka artışına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.