MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin... 7.Noterliğinin 21.02.2005 tarihli satış sözleşmesi ile ... plaka sayılı aracı ruhsat sahibi olan davalılardan ...'den 43.911 TL bedel karşılığında satın aldığını, aracı... plaka sayısı ile kendi adına tescil ettirdiğini, aracın, 22.04.2005 tarihinde emniyet görevlilerince yapılan incelemede, ... adına ... plakaya tescilli iken daha sonra ... iline nakil ile ... plaka sayılı araç olduğunu, aracın gerçek motor ve şase numaralarının değiştirilmiş olduğu, aracın esasen 09.12.2004 tarihinde çalınan ... plaka sayılı araç olduğunun ortaya çıktığını, müvekkiline aracı satanın davalı ... olduğu, ...'nin aracı ... 4.Noterliğinin 31.01.2005 tarihli satış sözleşmesi ile ... vekili davalı ...'dan satın aldığını, işlemlerin yapılamasının kaynağının davalı ... 5.Noterliğinin 04.01.2005 tarihli ... vekaletnamesi olduğunu belirterek aracı satan ... ve ...'nın satış sözleşmesi gereğince, davalılar ... 5.Noteri ... ile ... 4. Noteri ...'nun Noterlik Kanunu gereğince sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 43.911 TL'nin araca elkoyma tarihi olan 22.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ... usulüne uygun tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, davaya bir cevap vermemişlerdir.Davalılar ... ve ... vekilleri, davalı noterlerin işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük olmadığını, Noterlik Kanunu uyarınca noterlerin kusursuz sorumluluğunun sınrsız olmadığını, üçüncü kişilerin kusurlu eylemleri nedeniyle illiyet bağının kesildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; araç satışını gerçekleştiren davalı ...'nin davacının ödediği para sebebiyle sebepsiz zenginleşmesinden dolayı, diğer davalı ...'nın ise sahtecilik yaparak araç satışına sebebiyet vermesinden dolayı haksız fiili sebebiyle davacının uğradığı zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davalılar ...ve... yönünden açılan davanın kabulüne, diğer davalı noterler hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin davalı ... (... 4. Noteri) yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine göre, ''Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''. Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu Kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir.Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.Somut olayda mahkemece, davalı ...'nün (... 5.Noteri) vekalet sözleşmesine ekli ... isimli kişiye ait sürücü belgesinin sahte olup olmadığını (notere sunulan fotoğraf ve belge üzerindeki fotoğrafın karşılaştırılması, sürücü belgesinde ismi geçen ...'in mernis kaydındaki gerçek kimlik bilgileri, yaşı ve varsa fotoğrafları gibi unsurların karşılaştırılması ve benzeri yollar ile) anlamasının mümkün olup olmadığı ve davalı noter yönünden, üçüncü kişinin (haksız fiil faili) kusurlu eylemi ile davalı noterin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağının kesilip kesilmediği hususları yukarıda anılan yasal düzenleme ve yapılan açıklamalara göre incelenerek, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden rapor da alınmak suretiyle, oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davaya konu vekaletnameyi düzenleyen davalı ... (... 5.Noteri) yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.