Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11770 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4516 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : BOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/12/2013NUMARASI : 2013/92-2013/452Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde; davalıdan satınaldığı taşınmazın tapu kaydının orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile iptal edildiğini, buna ilişkin kararın kesinleştiğini, bu kararın onanmasına ilişkin Yargıtay kararında da satış bedelinin sebepsiz zenginleşme nedeni ile talep edilebileceğinin ifade edildiğini, arsa değerinin iadesinin gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu belirterek, 15.000.00 TL yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, esastan da reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.HUMK. 74.maddesinde; "Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir" düzenlemesi bulunduğu gibi;HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır.Somut olayda; davacının dava dilekçesi ile alacağının yasal faizi ile ödenmesini talep ettiği, 15/11/2013 tarihli duruşma sırasında ise "davamı 23.205.25 TL'ye ıslah ediyorum" beyanında bulunduğu, ıslah harcını da aynı gün ödediği anlaşılmaktadır.Davacının yalnızca dava dilekçesinde faiz talebinde bulunduğu, ıslaha ilişkin beyanında ise faiz talebinde bulunmadığı gözetilmeksizin mahkeme tarafından talebi aşar şekilde davacının alacağı olan 23.205,25 TL dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi anılan nedenlerle isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.