Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11712 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15972 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2014NUMARASI : 2012/602-2014/756Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin D... İli, B... İlçesi, D...Köyünde .. ve .. numaralı parsellerde 500.941 m2 mısır ekimi gerçekleştirdiğini, davalı kurumun düşük gerilime engel olmaması nedeniyle müvekkilinin tarlasını düzenli bir şekilde sulayamadığını, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, 160.393TL'nin (fazlaya ilişkin hakları saklı olarak) tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının faaliyette bulunduğu alanda uzun süreli elektrik kesintilerinin olmadığını, diğer elektrik kullanıcıları ve arazi sahiplerinin zarar gördükleri iddiası ile başvurularının olmadığını, elektrik kesintilerinin davalı kurumun kusuru dışında oluştuğunu ve kesintilere karşı davacının da hiçbir önlem almadığını, davacıya ait sulama tesisindeki su miktarının da incelenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 35.997,79TL'nin davalı taraftan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;Somut olayda, maddi zararın tespiti yönünden ziraat mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının tarlasında ekili bulunan mısır ürününde meydana gelen verim kaybına hangi etkenlerin neden olduğu ve ürünlerde nasıl bir zarar meydana geldiği konusu belirtilmemiştir. Ayrıca bir dekar arazide meydana gelen zararın hesaplamasında esas alınan fiyatların hangi verilere göre dikkate alındığı da rapordan anlaşılmadığı gibi üründen elde edilecek net gelirin ne olabileceği konusunda da yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır.Bu itibarla, öncelikle üründeki zararın meydana geldiği yıldaki dekar başı üretim masraflarının ve ürünün satış fiyatının tarım müdürlüğü, ziraat borsası ve diğer ilgili kurumlardan araştırılarak belirlenmesi ve akabinde ürünün yeterince gelişmemesi nedeniyle yapılmayan üretim ve yapılamayan hasılatın masraflarının düşülmesi suretiyle elde edilebilecek net gelirin ve uğranılan zararların tesbit bilirkişi raporundaki rakamlar da gözetilmek suretiyle belirlenmesi gerekir.Mahkemenin değinilen bu yönleri göz ardı ederek ziraat mühendisinin hazırladığı yetersiz bilirkişi raporunu esas almak suretiyle yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.