Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11697 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4574 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SİVAS 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/93-2013/389Taraflar arasında görülen sataşmanın önlenmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, davalının su abonesi olduğunu, kendisine ait dükkanın kentsel dönüşüm alanında kaldığından bahisle davalı tarafça suyunun kesildiğini, işyerinin suyunun kesilmesinin tahliye sağlama sebebine dayandığını, işlemin hukuksuz olduğunu öne sürerek, işyerinin suyunun kesilmesi şeklindeki davalı tarafın sataşmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, bölgenin su vanasının eski olmasından bahisle teknik arıza sebebiyle su verilemediğini, arıza giderildiğinde suyun tekrar verildiğini ve su kesintisinin ortadan kalktığını, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin gereğinin yerine getirilmemesinin davalı idarenin eylemi olduğu, bu nedenle açılan davada adli yargının görevli olamayacağı gerekçesiyle HMK 114/1-b fıkrası gereğince yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir.Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanmış olan su abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme davalı açısından da özel hukuk hükümlerine tabidir. Taraflar arasındaki su aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan davalar genel hükümlere tabi olup, bu sözleşmeye ilişkin uyuşmazlıklar da adli yargıda görülür.O halde mahkemece, uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olduğu gözönüne alınarak, davanın esası yönünden hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.