MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalının davacı kurumun 11089007 nolu su abonesi olduğunu,aboneliğin 283/12 Sokak No: 2/4-B dükkan ... /.... adresi için tesis edildiğini, borçlu abone tarafından ilgili aboneliğe ait 2010 yılı 5,6,7,10,11, ve 12. aylar ile 2011 yılı 1,5,8,12. aylara ilişkin toplam 4.511.42 TL borcun ödenmediğini, 02.04.2007 tarihinde, isim değişikliği yapılırken abone tipinin resmi daire aboneliğine çevrildiğini ve 298,89 TL'lik teminatın mahsuplaşma işlemi ile toplam borcundan düşülerek 4.212,53 TL olarak davalı için borç tahakkuk ettirildiğini, ödenmeyen bedellerin tahsili için davalı hakkında ... 22.İcra Müdürlüğü'nün 2013/54 Esas sayılı takip dosyası ile 3.472.73 TL asıl alacak, 589 TL faiz, 106.18 TL KDV ve 739.80 TL faizsiz alacak olmak üzere toplam 4.908.61 TL bedelinin icra takibine konu edildiğini,yapılan icra takibine haksız olarak davalının itirazda bulunduğunu ancak davalı abonenin bu borçlardan sorumlu olduğunu, davacı kurum tarafından yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen dosyada davacı dilekçesinde,davalının davacı kurumun 11089003 su abonesi olduğunu, aboneliğin.... Sokak No....-C dükkan ... /... adresi için tesis edildiğini, borçlu abone tarafından ilgili aboneliğe ait 2010 yılı 5,6,7,10,11ve 12. aylar ile 2011 yılı 1,12. aylara ilişkin toplam 2.444.22 TL borcun ödenmediğini, 02.04.2007 tarihinde isim değişikliği yapılırken abone tipinin resmi daire aboneliğine çevrildiğini ve 298,89 TL'lik teminatın mahsuplaşma işlemi ile toplam borcundan düşülerek 2.145,33 TL olarak borç tahakkuk ettirildiğini, bu bedellerin tahsili için davalı hakkında ... 22.İcra Müdürlüğü'nün 2013/55 Esas sayılı dosyası ile , 1.903.72 TL asıl alacak, 323.88 TL faiz, 58.21 TL KDV ve 241.61 TL faizsiz alacak olmak üzere toplam 2.526.92 TL bedelinin icra takibine konu edildiğini, davacı kurum tarafından yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının itirazının da haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı kurumun su abonesi olan ... Öğretmenler Lokalinin, 5747 sayılı yasa gereğince 06.03.2008 tarihinde ... İlçesi sınırları içinde kaldığından, isminin ... Öğretmenler Lokali olarak değiştirildiğini, ... Öğretmenler Lokalinin 01.05.2011 tarihi itibarı ile kira sözleşmesi yapılmak sureti ile başka bir adrese taşındığını, ödenmediği iddia edilen borcun davalı ile ilgisinin bulunmadığını, yine ... Öğretmenler Lokalinin 23.10.2012 tarihli valilik oluru ile kapatıldığını, kurumun tüm borçlarının ... ... ... Öğretmenevi ve ... Sanat Okuluna devredildiğini, devredilen borçlar içinde takip konusu su faturalarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile; .... 22. İcra Müdürlüğünün 2013/54 sayılı sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 490,22 TL asıl alacak ve bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamı, asıl alacağın % 20 oranında 98,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi ile birleşen davanın kısmen kabulü ile ... 22. İcra Müdürlüğü'nün 2013/55 sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile 209,38 TL asıl alacak üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamı ile asıl alacağın % 20 oranında 41,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava; su borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK'nun 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK'nun 278-279. maddelerine göre; bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır. Somut olayda; su aboneliğinden kaynaklanan ilamsız icra takiplerine davalı tarafından itirazda bulunulmuş, davacı tarafından da takibe vaki itirazın iptali davası açılmış olup, mahkemece hükme esas alınan 06.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda, abone tüketim tahakkuk bilgileri dökümünden yararlanılarak, ... nolu su abonesinin 490,22 TL; ... su abonesinin ise 209,38 TL abone borcunun bulunduğu bildirilmiş, ancak davacı taraf sözkonusu raporda bilirkişinin dava konusu dönemlere ilişkin salt su tüketim miktarlarının baz alarak, diğer kalemlerin ise dikkate almadan hesaplama yaptığı gerekçesiyle itirazda bulunmuş, 01.08.2011 tarihli dilekçe ekinde ise birkısım belgeler sunmuş, bunun üzerine mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen 21.11.2014 tarihli ek raporda, davacı vekilinin 01.08.2011 tarihli dilekçe ekinde sunduğu belgelerin fatura oluşturduğu form niteliğinde belgeler olduğu gerekçesi ile bu belgeler üzerinde inceleme yapılmayacağı görüş ve kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır. Mahkemece benimsenen bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Söz konusu rapor bu hali ile hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Öyle ise mahkemece; su borcundan kaynaklanan alacakların hesaplanması konusunda uzman bilirkişiden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınması ,raporda davacı vekilinin 01.08.2011 tarihli dilekçe ekinde sunduğu belgeler ile dava konusu dönemlere ilişkin faturaların da istenilerek irdelenlenmesi suretiyle hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.