MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2014/535-2014/714Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı kurum tarafından müvekkili aleyhine 31.026,15 TL'lik icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin herhangi bir kusurunun olup olmadığı ve müvekkiline ne sebepten böyle bir takibin başlatıldığının tespit edilemediğini, müvekkil adına icra takibi başlatılarak müvekkilinin maddi ve manevi zararına yol açtığını, müvekkilinin sıkıntılar yaşamasına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin derhal durdurulmasına, dosya kapsamında müvekkili tarafından tahsil edilen meblağlara ticari avans faizi yükletilerek eski hale iadesine, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle takip miktarının % 20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine kararı verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun Gaziantep 13.İcra Müdürlüğü kanalıyla borçlu M.. A.. aleyhine ilamsiz icra takibi başlattığını, ancak borçlunun TC kimlik numarasının her nasılsa isim benzerliğinden sehven 13028195672 olarak belirtildiğini, davacıya yapılan tebligat üzerine, davacı vekili tarafından aynı gün icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünün aynı gün itirazı kabul ederek takibin durdurulmasına karar verdiğini, isim benzerliğinden ve sehven meydana gelen bu durumda kötüniyetten bahsedilemeyeceğini, davacı tarafın oluşan bir zararının da bulunmadığını, davacının bu davada hukuki menfaatinin bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile; davalı kurum tarafından davacı hakkında Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2013/11313 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline, takipte davalı taraf kötüniyetli görülmediğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, elektrik borcundan dolayı yanlış kişiye karşı başlatılan icra takibi sonrası, davacının menfi tespit ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/e maddesine göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Aynı kanunun 23/1 maddesinde ise bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı hükmü getirilmiştir. Kanunun 2. maddesinde ise "Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" denilerek kanunun kapsamı belirlenmiştir.Somut olayda davalı elektrik kurumu tarafından borcu olmadığı halde davacı hakkında icra takibi başlatıldığı, davacının hukuki anlamda taraf konumu değerlendirildiğinde ise; 4077 sayılı Kanun'un tanımladığı tüketici tanımına davacının uymadığı, çünkü davacı ve davalı arasında kanunun tanımladığı anlamda tüketicilik ilişkisinin (abonelik) mevcut olmadığı, dolayısıyla davacının bu kanun kapsamında tüketici olarak değerlendirilemeyeceği ve bu kişinin açtığı davanın tüketici mahkemesinde görülemeyeceği, tüketici olmayan davacının açtığı dava yönünden, genel mahkemelerin yetkili olduğu gerekçesiyle tüketici mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerektiği anlaşılmaktadır.Tüm bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hatalı değerlendirme ile davanın genel mahkeme yerine tüketici mahkemesinde görülmesi uygun görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.