Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11671 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4615 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2013/195-2013/509Taraflar arasında görülen borçlu olmadığının tespiti davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dilekçesi ile; elektrik borcu nedeniyle davacı şirket tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığını, davaya konu adresin depremden sonra yapılan prefabrik evlerden olduğunu ve burada sadece 2 ay kaldığını, elektriğin de devlet tarafından üstlenildiğini iddia ederek, bahsi geçen icra takibinin kaldırılarak borcunun silinmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili duruşmadaki beyanları ile davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya Sakarya 2.İcra Müdürlüğünün 2011/2257 sayılı takip dosyasından dolayı 149,84 TL borçlu olmadığının tespitine, bakiye 1.519,67 TL bakımından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacı adına kayıtlı 6100260 no.lu abonelikten kaynaklanan elektrik borcu nedeniyle, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karsılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olayda; davalı S.'ın 18.09.2013 tarihli cevabi yazısında, davaya konu ... nolu aboneliğe ait sistem kayıtları hariç herhangi bir belge elde edilemediği belirtilmekte, yazı ekindeki abone bilgi dökümünde aboneliğe konu adresin 'afet evleri' olduğu, borç dökümünde ise 'mesken' aboneliği olduğu anlaşılmaktadır.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle davaya konu aboneliğe ait abonelik dosyası getirtilerek mesken aboneliği olup olmadığını belirlemek, öyle ise davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu düşünülerek, görevsizlik kararı verilmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.