MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Asıl davada, davacı dava dilekçesinde, mali durumunun bozulduğunu, birikmiş nafaka borçları nedeni ile ceza davalarına muhatap kalması nedeniyle gayrımenkullerini sattığını, işini kaybettiğini ileri sürerek müşterek çocuklar için en son 350'şer TL olan iştirak nafakalarının 200'er TL'ye indirilmesini talep etmiştir. Müşterek çocuk...'a velayeten annesi... ve müşterek çocuk ... tarafından açılan ve birleşen davada en son müşterek çocuk ... ve... için hükmedilen 350'şer TL iştirak nafakasının Yağmur için 650TL'ye, ... için 500 TL'ye çıkarılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davacıları...ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı- davalı ... ve davalı-davacı ...'ün temyiz itirazlarının reddi gerekir.Birleşen davanın davacısı Yağmur'un temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı HMK'nun 33 maddesi ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir.Somut olayda, davacı ... dava tarihi itibariyle reşittir. Böylece yasa gereği iştirak nafakası son bulmuştur. Dolayısı ile artırılması istenebilecek bir iştirak nafakası bulunmamaktadır.Bununla birlikte davacı dava dilekçesinde eğitimine devam ettiğini belirterek, nafakanın artırılması yönünde talepte bulunmuştur. TMK.nun 328/1.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü ile iştirak nafakasından bahsedilse de, aynı kanunun 364/1.maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" denilmekle yardım nafakasından söz edilmiştir. Dava dilekçesinde iştirak nafakası olarak bahsedilse de, davada, TMK.nun 364/1.maddesi gereğince yoksul durumda olan (reşit) davacı için davalı babadan yardım nafakası talep edilmektedir.Bu durumda, mahkemece; davacının davalı babasından yardım nafakası talep edebilme koşullarının oluşup oluşmadığını inceledikten sonra oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.