MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/06/2014NUMARASI : 2012/260-2014/233Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 23.06.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalılar vekili Av. S...S...geldi. Karşı taraftan davacı vekili Av. T... A... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; D...İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. nin müvekkili idareden sözleşme ile elektrik enerjisi kullandığını, ilgili şirkete tarifelerden en düşüğü üzerinden elektrik tarifesi uygulandığını, indirimli tarifeden dolayı müvekkili idarenin oluşan gelir kaybınin 12/04/2002 tarih ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4.maddesine göre Başbakanlık Müsteşarlığı tarafından karşılandığını, ancak Hazine Müsteşarlığının 15/04/2004 tarihli yazısında herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, eski Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi yeni İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/136 esas sayılı dosyasıyla Turizm Teşvik Kanunu ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında belirtilen indirimli tarife uygulamasının kaldırılmadığından bahisle bu indirimli tarifeden kaynaklanan ödedikleri bedellerin iadesi için alacak davası açıldığını, indirimli tarife uygulamasının kaldırılmasından kaynaklanan 29.386,83 TL nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verildiğini, kararın onanıp kesinleştiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 49.653,56 TL alacaklarının ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek değişken oranlı avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, davalılardan K.. B.. aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, rücuen alacak olarak 49.653,56 TL'nin dava tarihi olan 24.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığından tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine vekilince temyiz edilmiştir.Turizm Teşvik Kanunu'nun 16.maddesi yürürlükte olmakla birlikte, Bakanlar Kurulu'nun 24.05.2010 tarihli Turizm Belgeli Yatırım ve İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği Hakkında Kararı 29.06.2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kararda K.. B..ndan "Turizm Yatırım Belgesi" veya "Turizm İşletme Belgesi" almış yatırım ve işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının usul ve esasları düzenlenmiştir. Kararın 16.07.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği bu kararın 8. maddesinde öngörülmüştür.16.07.2009 tarihinden sonraki indirimli fatura farkının davalı Hazine Müşteşarlığından istenemeyeceği anlaşılmaktadır.Somut olayda, davaya konu faturalar (09.06.2009 - 05.02.2010) tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu Turizm Teşvik Kanunu'nun 16.maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunan enerji bedellerinin davalı K.. B..ndan avans faizi ile birlikte tahsili gerekmektedir. Ancak 16.07.2009 tarihinden sonraki enerji bedellerinin ise davalı TC. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığından talep edilemeyeceği, anılan Bakanlar Kurulu Kararında öngörülen usul ve esaslara göre K.. B..'ndan talep edilebileceği kabul edilmelidir.Mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/5. maddesi uyarınca hazine harçtan muaf olduğuna göre davanın kazanılan kısmı itibariyle peşin harcın mahsubu yapılıp varsa fazla ödemenin davacı tarafa iadesine karar verilmesi gerekirken bunun da ötesinde bakiye karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı Hazine vekili için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı Hazine vekiline verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.