Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11612 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4775 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2013/97-2013/526Taraflar arasında görülen icra takibine gecikmiş itiraz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; İskenderun Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 12/07/2012 tarih ve 2012/562 kararıyla, tüketicinin ödemiş olduğu kayıp-kaçak bedellerinin müvekkili olan kurum tarafından tüketiciye iadesine karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini, Elektrik Piyasası Kanunu'nun dava hakkı başlıklı 12. maddesinde İdarî Para Cezaları dahil, kurul tarafından alınan bütün kararlara karşı açılan iptal davaları ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülür. Danıştay kurul kararlarına karşı yapılan başvuruları acele işlerden sayar hükmünün olduğunu, bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğunu, ancak aynı hüküm kapsamında Kurul Kararlarının iptali için açılacak davaların Danıştay'da görüleceğinin açıkça hükme bağlandığını, Kurul kararlarıyla belirlenerek tahsil edilen bu bedellerin iptali için hakem heyetlerine yapılan başvuruların yetki dahilinde kabul edilmesi ve olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasının bu husus dikkate alınarak yapılması gerektiğini, bu nedenlerle Tüketici Hakem Heyeti kararının hukuka aykırı olduğunu ve söz konusu karara karşı itirazlarının kabulü ile İskenderun Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 12/07/2012 tarih ve 2012/562 sayılı kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili duruşmadaki beyanında; davanın süresinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahalli Mahkemece; İskenderun Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının davacı TEDAŞ İskenderun İşletme Müdürlüğü'ne zimmet defteri ile 13/07/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı itiraz davalarının tebliğden itibaren (15) günlük kesin süre içerisinde Tüketici Mahkemelerinde dava açabileceği, eldeki davanın 26/02/2013 tarihinde (15) günlük yasal süre geçtikten sonra açıldığından yasal süresi içerisinde açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kayıp-kaçak ve diğer bedeller adı altında davacının elektrik abonesi olan davalıdan tahsil ettiği bedellerin alınmaması gerektiği yönündeki İskenderun Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptaline ilişkindir.Davalı tüketici mesken elektrik aboneliğinden dolayı davacının elektrik faturalarına yansıttığı kayıp-kaçak, personel hizmet, sayaç okuma, dağıtım ve iletim sistemi kullanımı adı altında alınan bedellerin yasal olmadığını öne sürerek 10/04/2012 tarihinde İskenderun TSHH'ne başvurmuş, İskenderun Tüketici Sorunları Hakem Heyeti davalının talebini haklı bularak 12/08/2012 tarih 2012/562 sayılı kararı ile; 4077 sayılı Kanunun 4/A ve 6. maddeleri gereği tüketicinin talebinin kabulüne ve geleceğe yönelik olarak da bu bedellerin tahakkuk ettirilmemesine karar vermiş, davacı kurum 26/02/2013 tarihli dava dilekçesi ile Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptali için mahalli mahkemeye başvurmuş, yerel mahkeme yaptığı inceleme sonunda genel mahkeme sıfatıyla davanın 4077 Sayılı Kanunun 22/5. maddesinde belirtilen (15) günlük sürede açılmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.Her şeyden önce dava, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptaline yöneliktir. Tensip Tutanağı, Ön İnceleme Duruşma Tutanağı ve karar başlığından yargılamanın genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesince yapıldığı ve kararın da bu sıfatla verildiği, keza taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi getirtilmemiş ise de davalının 11/02/2013 tarihinde kuruma verdiği dilekçede mesken abonesi olduğunu belirttiği, davacınında buna bir itirazının olmadığı nazara alındığında, davalının mesken abonesi olduğu aşikardır. 4077 sayılı Kanunun 22/5. maddesine göre; “değeri beşyüz milyon liranın (2012 yılı için 1.161,67 TL, 2013 yılı için 1.191,52 TL, 2014 yılı için 1.272,19 TL) altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı (15) gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine Tüketici Mahkemesinin vereceği karar kesindir. Değeri beş yüz milyon lira (2012 yılı için 1.161,67 TL, 2013 yılı için 1.191,52 TL, 2014 yılı için 1.272,19 TL) ve üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararlar, tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırlar her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artar. Bu durum, Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde Resmî Gazetede ilan edilir.”Somut olayda, davalının kayıp-kaçak ve diğer kalemler adı altında kendisinden tahsil edilen miktarların iadesi için TSHH'ne başvurduğu, hakem heyetinin ise bunları karar altına alarak (geleceğe de yönelik olarak) kendisine iadesine karar verdiği, davacının ise bu kararın iptali için yargı yoluna başvurduğu, davaya Asliye Hukuk Mahkemesince genel mahkeme sıfatıyla bakıldığı açıktır. İl veye İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin kararlarına karşı itiraz merci Tüketici Mahkemeleridir (TKHK mad. 22/5). O hâlde, TSHH'ye intikal ettirilen uyuşmazlığın türü ne olursa olsun bu merci tarafından verilecek bütün kararlara karşı itiraz merci (münhasıran) Tüketici Mahkemesidir. Kaldı ki, tüketici hukuku kapsamında olmayıp da genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık hakkında her nasılsa Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmuş ve buradan işin esası hakkında bir karar alınmışsa dahi itiraz merci, yine (münhasıran) Tüketici Mahkemesidir. O hâlde, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal ettirilen uyuşmazlığın türü ne olursa olsun bu merci tarafından verilecek bütün kararlara karşı itiraz (iptal) merci (münhasıran) Tüketici Mahkemesidir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise ara kararı verilerek, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.