Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1161 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9844 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 02.02.2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden taraflardan davalılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dava dilekçesinde; davalılar ... ve ...'ün kızları ...'nın kına gecesinde, olay tarihinde yaşı 18'den küçük olan ...'ın, herhangi bir izin almaksızın ve usule aykırı olarak havai fişek patlattığından küçük ...'nun sol gözüne isabet eden patlayıcı maddenin küçüğün gözünün kör olmasına neden olduğunu, taksirle yaralamaya neden olma suçundan yargılanan....'ın suçu sürüklenen çocuk sıfatıyla .... SCM'nin 05/07/2011 tarihli, 2011/123-796 esas-karar sayılı ilamı ile "mağdurun duyu veya organlarından birinin işlevini yitirmesine neden olduğu" gerekçesiyle ceza aldığını, bu nedenle asaleten ve velayeten dava açarak davalıların aile reisi sıfatları ve düğün sahibi konumları da nazara alınarak, müvekkillerinden ... için 20.000 TL manevi, .... için 20.000 TL manevi, ... için 40.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile fonksiyon ve işgücü kaybından dolayı da 120.000 TL maddi tazminatın suç tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacılardan ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00'er TL, küçük ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile 110.022,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 03/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Manevi tazminat ise, manevi zararın giderim biçimidir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, hukuka aykırı bir fiilin bulunması, bu fiil ile kişilik hakkının ihlal edilmesi, ihlal fiilinin kişilik değerlerinde objektif bir eksilmeye sebep olması ve zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Manevi tazminat ile, kişinin, kişilik değerlerinde meydana gelen zarar giderilmeye çalışılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi (BK.nun 47.maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hemen belirtmelidir ki, manevi tazminat ne bir ceza, ne de gerçek anlamda bir tazminattır. 22.06.1966 tarihli ve 7/7 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde belirtildiği gibi, ceza değildir; çünkü davacının yararı düşünülmeksizin sorumlu olana hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değildir. Mamelek hukukuna dair bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği için de, gerçek anlamda bir tazminat sayılmaz. Manevi tazminat mağdurda veya zarara uğrayanda bir huzur hissi, bir tatmin duygusu doğurmalıdır. Manevi tazminatta temel olan ana düşünce budur.Manevi tazminatın miktarı belirlenirken kişilik hakkına saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranı, sıfatı, iştigal ettikleri makam ile diğer sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmalı, her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşullar bulunabileceği gözetilerek, takdir hakkını etkileyebilecek nedenler karar yerinde denetime elverişli biçimde ve objektif olarak gösterilmelidir.Somut olayda, 2001 doğumlu ..., Adli Tıp raporuna göre gözünden yaralanmış ve %32,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiştir. Küçüğün manevi tazminat yönünden, yaşı, olayın oluş şekli, biçimi, ölenin yaşı, tarafların sosyal ekonomik durumları, yaşamı boyunca bu yaranın izini taşıyacağı dikkate alındığında, ... için düşük miktarda manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Hal böyle olunca mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar uyarınca ... için daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.