MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 02.02.2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacı vekili Av..... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından idareye kayıtsız alt kapağı mühürsüz sayaçtan kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, 19.412,52 TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturasının tahakkuk ettirilerek davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından işbu faturanın ödenmemesi sonucu ....İcra Müdürlüğünün 2011/8657 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini beyanla davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile alacağın %40'ın dan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davalının ....İcra Müdürlüğünün 2011/8657 Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle 19.412,52 TL asıl alacak ve 1.712,19 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 21.124,71 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairecede benimsenen HGK'nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas- 2014/679 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak (hırsızlanmak) suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaştığı da söylenemez.Öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi davacı ... tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne var ki, davaya konu bedeller ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulü de mümkün değildir.Somut olayda; bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, kaçak elektrik bedellerine kayıp kaçak, psh, iletim, dağıtım vs bedellerinin alacağa dahil edilerek hesaplama yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktır. Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince, bu bedellerin tahsil edilebilecek elektrik bedeline dahil edilerek, tahsili cihetine gidilmesi mümkün değildir. Bu hali ile bilirkişi raporu açık ve denetime elverişli değildir.Öyle ise, mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınarak, kayıp-kaçak, iletim dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli gibi bedellerin, tespit edilen elektrik bedeline dahil edilip edilmediğinin saptanması, eğer dahil edilmiş ise, bu bedellerin çıkartılmak sureti ile yeniden hesap yapılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.