Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1154 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8974 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 02.02.2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacının tarlasında çalışırken elindeki sulama borusuna bakım işletim onarım görevi davalı şirketin sorumluluğunda bulunan yüksek gerilim hattından elektrik atlaması sonucu hayati tehlike geçirecek tarzda ağır yaralandığını, bu nedenle el ve ayaklarının kesildiğini, olay üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/ 1618 esas sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını,olay sonrası tanzim edilen Olay Yeri Görgü Tespit Tutanağında tel yüksekliğinin sehven hatalı olarak yazıldığını, orada bulunan tanıkların tellerden birisinin yüksekliğinin 5.90 metre olduğunu duyduklarını ancak tutanağa 6 metre olarak yazıldığını, sulama borusunun tele göre yüksekliği ölçüldüğünde borunun, telin boyunu 10 cm geçtiğini olay yerinde bulunan tanıkların gördüklerini, davalının gerekli önlemleri almadığını, aynı zamanda kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, olay akabinde tellerin gerilerek boyunun yükseltildiğini, davacının bu olaydan dolayı özürlü kaldığını ileri sürerek yargılama esnasında belirlenecek maddi tazminatın ve 150.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; ortada resmi makamlarca düzenlenen bir tutanak olduğunu ve telin yerden yüksekliğinin 6 metre olduğunun belirtildiğini, tel yüksekliğinin yönetmeliklere uygun olduğunu, hava hattı iletkenine temas edecek kadar yüksek iletken borunun dikey olarak kaldırılmaması gerektiğini, gerekli önlemlerin alınmadan bu işlemin yapıldığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin ilgili maddesinde, Araç geçmesine elverişli , Çayır, tarla, otlak vb. yerler için 6 metre mesafenin gerekli olduğunun belirtildiği, davacı tarafça 6 metre uzunluğundaki boru dik vaziyette tutularak hareket edildiği için dava konusu kazanın meydana geldiği, davacının tam kusurlu olduğu, kusursuz sorumluluk hallerinden olması ciheti ile somut olay incelendiğinde dahi davalı tarafa sorumluluk isnadının mümkün olmadığı, kazazedenin açık ve ağır kusuruyla tüm nedensellik bağlarını keserek kazaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.