Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11539 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10910 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ziynet eşyalarının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında uzun süreden beri geçimsizlik bulunduğunu, davalı tarafından müvekkiline devamlı hakaret edildiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ziynet eşyalarının da rızası dışında davalı tarafından alındığını ileri sürerek, 2 adet 22 ayar burma bilezik, bir adet 22 ayar set takımı bir adet inci set takımı bir adet ... işi 22 ayar akıtma bilezik bir adet hint işi bilezik, bir adet hint işi kolye bir adet hint işi yüzük yetmişbeş adet çeyrek altın, sekiz adet 14 ayar altın bileziklerin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelleri olan 41.392 TL'si ile ayrıca bir adet el halısı, iki takım beyaz iş olarak tabir edilen el işçiliği ile yapılmış eşya, yatak odası takımı mutfakta kullanılan beyaz eşya dışındaki tüm eşyaların aynen, olmadığı takdirde bedelleri olan 16.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili cevabında, davalı evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, çeyiz eşyalarını ise karşılıklı anlaşma ile davacı tarafa iade edildiğini ve bu konuda ibraname düzenlendiği ileri sürülerek, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; ev eşyaları yönünden yargılamaya devam ederken, karşılıklı anlaşma ile davacıya teslim edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyaları yönünden ise ziynet eşyalarının taşınabilir nitelikte olduğu, davacının müşterek evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, ziynet eşyalarının davacının elinden zorla alındığına dair delil bulunmadığı, iddianın sabit olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, evlenme sebebiyle kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır karinesi kabul olunmaktadır. Davalı tarafın 26.10.2011 havale tarihli dilekçesinde, dava edilen çeyrek altınlar ve 14 ayar bileziklerin davalı müvekkilinin ticaretle uğraşması sonucu işlerinin bozulması sırasında tarafların birlikte evlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere evlilik birliğinin devamı sırasında paraya çevrilerek harcanmış olduğunu beyan etmiştir. Şayet, bu ziynetler evlilik birliği içerisindeyken evin ihtiyacı için bozdurulup harcanmış ise kadına ait olan ve bozdurulan bu ziynetlerin bir daha istenmemek üzere kendisine verildiğini, ispat yükü MK'nun 6.madde hükmü gereğince davalıya aittir. Davalı koca her türlü delille tanınacak olan ispat külfeti yerine getirilmediği takdirde aynen iade etmeli ve olmadığı takdirde bedelini davacıya ödemek zorundadır. Açıklanan nedenlerle, davalının bu savunması üzerinde durularak, çeyrek altınlar ve 14 ayarlı bileziklerle ilgili delilleri toplanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu ziynetler yönünden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.