Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11505 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16437 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : EDREMİT SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2010/443-2014/414Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini ve bu tutanağa istinaden 2.355,30 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkili tarafından bu bedelin ödendiğini, Edremit 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.06.2008 tarihli 2008/8 Esas- 2008/183 Karar sayılı ilamı ile, elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, kaçak elektrik kullanımı olmadığını ileri sürerek, 2.355,30 TL kaçak elektrik bedeli nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalıya ödenen bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının kaçak elektrik kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının 1.857,99 TL kaçak ek tahakkuk bedeli ile 496,52 TL kaçak tahakkuk bedeli yönünden borçsuzluğunun tespitine, davacı tarafından ödenmiş olan 2.355,30 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak, 1.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş; 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Somut olayda, davacının 18296.0 nolu abone olduğu, davacı hakkında düzenlenen 29.07.2006 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile, sayacın her iki bakanlık mühürünün sahte olduğunun gözlendiği ve sayacın incelenmesi için sayaç ayar istasyonuna gönderildiği, 31.08.2006 tarihli Sayaç İnceleme Raporu ile, mühürlerle oynanmış olduğunun tespit edildiği, tutanak tanıklarının dinlendiği, tanıkların bakanlık mühürlerinin sökülüp penseyle tekrar sıkılmış olduğunu tespit ettiklerini, ayrıca son okuma endeksinden sonra sayacın kilowatının düşürüldüğünü tespit ettiklerini ve bu nedenle kaçak elektrik tespit tutanağını düzenlediklerini beyan ettikleri, davacının kaçak elektrik kullandığının dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın, sayaca müdahale ederek elektrik kullanması eylemi, kaçak elektrik kullanımı olarak nitelenerek, talep edilen kaçak tahakkuk bedellerinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararında açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın konusunda uzman bilirkişiye verilmesi; talep edilen kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk bedellerinin, ayrı ayrı, yönetmelik ve 622 sayılı kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak; sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.