Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11499 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5521 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/07/2014NUMARASI : 2014/249-2014/274Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davalının kaçak elektrik kullandığını, kaçak kullanım bedelinin ödenmediğini belirterek 14.236,50 TL'nin 01.12.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; kaçak kullanım olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 2.013,26 TL asıl alacak ve 684,51 TL yasal faiz olmak üzere toplam 2.697,77 TL'nin (asıl alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; davalı hakkında düzenlenen 05.11.2003 tarihli Zabıt Varakası ile, C... .... Blok kazan dairesinde, alt kapağı mühürsüz idareye kaydı olmayan sayaçtan elektrik kullanıldığı tespit edilmiştir.Yargılama sırasında düzenlenen 15.02.2012 tarihli Bilirkişi Raporunda, sayacın süzme sayaç olmadığı zati sayaç olduğu belirtilmiş, 14.536,50 TL asıl alacak, 12.102,33 TL faiz olmak üzere davacının alacaklı olduğu bedel hesaplanmıştır.Mahkemece hükme esas alınan 12.10.2012 tarihli Bilirkişi Raporunda; sayacın süzme sayaç olduğu belirtilerek, 2.013,26 TL asıl alacak, 684,51 TL faiz olmak üzere toplam 2.697,76 TL davacının alacaklı olduğu belirtilmiştir. İlk bilirkişinin düzenlediği rapor ile hükme dayanak yapılan ikinci bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmakta olup, mahkemece çelişki giderilmeden karar verilmiştir. Çelişkili raporlara dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286. maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.Bu durumda mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile, yargılama sırasında alınan iki rapor arasındaki çelişkileri de giderecek biçimde rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan ikincisine itibar edilerek yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.