Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11458 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7365 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının abonesiz olarak enerji hatlarından izinsiz elektrik hattı çekip enerji kullanması nedeniyle davalı hakkında kaçak tahakkuku yapılıp icra takibine başlandığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, kaçak tahakkuku ile ilgili ceza davasında davalı hakkında beraat kararı verildiğini, davalının kaçak elektrik kullanmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun olduğundan hükme Esas alındığı, bilirkişi raporuna göre kaçak elektrik kullanım bedelinin KDV dahil 35.801,25 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının Şanlıurfa 1.İcra Dairesinin 2010/9615 esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazının 35.801,25 TL asıl alacak ve 1.772,16 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, icra takibinin 35.801,25 TL asıl alacak ve 1.772,16 TL işlemiş faiz yönünden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HUMK. nun 281.maddesine göre, bilirkişi raporu Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir. Ayrıca bir mahkeme kararının gerekçesi, davaya konu maddi olguların mahkemece ne şekilde nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hangi hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı gösterir. Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız bulunduklarını anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla ortaya koyan, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek bir açıklık taşıyan gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa'nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren HMK. nun 297.maddesi (HUMK. nun 388.maddesi), işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Somut olayda; mahkemece bilirkişi incelemesine gerek görülmüş, bu nedenle görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi alınan raporda, davac...'ın icra takip tarihi itibariyle ödenmeyen kaçak elektrik bedeli olarak davalıdan 58.220,10 TL asıl alacak ve 7.285,28 TL işlemiş faiz alacağının olduğunun bildirilmesine rağmen; mahkemece davalının abonesiz kaçak elektrik kullanımı nedeniyle herhangi bir gerekçe gösterilmeden 35.801,25 TL asıl alacak ve bu asıl alacak miktarına göre hesaplanan 1.772,16 TL den sorumlu olduğu belirtilerek bu miktarlar hüküm altına alınmıştır. Bilirkişi raporundan farklı bir sonucu sağlayacak şekilde denetime elverişli bir gerekçe hükümde yeralmamış olup, gerekçenin olmaması, hedeflenen amaca aykırılık oluşturacaktır. Gerekçeye erişimi sınırlama, savunma hakkı ile kanun yolunun etkin kullanılmasını önler. Yeterli gerekçeyle kastedilen ise, hükmün sonucunu sağlayan değerlendirme olup, Yargıç tarafından denetiminin kendisi tarafından yapılması halinde etkin ve yöntemin belirtilmesi gereklidir. Sistem yargıcı denetimi yaparken bilgi ve sonucu filtre eder bir yapıya sahip olarak Kamu düzeni ile ilgili veri tabanını göstermelidir. Kamu düzeni içeriğinin, içtihat kimliği ile verilmesi yasama ve yürütme etkinliğine payı oranında katılma amacı olmalıdır. Bu verilerin olmaması hükmün etkinliğini kaybettirir. Şu durumda; mahkemece hangi yöntem ve hesaplama ile 35.801.25 TL ana paraya ulaşıldığı açıklanmadan; gereği ve gerekçesi izah ve belirtilmeden ve 1.772.14 TL'nin de açılış, şekil ve doğurduğu sonucu gösterilmeden; gerekçede ifade edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.