Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11451 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9566 - Esas Yıl 2013





Davacılar ... ve ark. ile davalılar ...ve ark. aralarındaki alacak davasına dair ... 7.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 30.04.2012 günlü ve 2006/335 E.- 2012/156 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 26.02.2013 günlü ve 2012/20147 E.- 2013/2997 K. sayılı ilama karşı davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili asıl dava dilekçesinde, davacıların murisi ...'ın tedavi için gittiği ...'da hastanede yattığı sırada, davalı oğlu ...'un murisin imzasını taklit ederek davalı ... Bankasında bulunan hesabından faks ile 18.12.2000 tarihinde 240.900 Dolar çektiğini, murisin aynı gün vefat ettiğini, davalının murise ait banka hesabındaki parasını haksız yere aldığını belirterek, davacılar ... ve çocuklarının miras payına isabet eden 127.993 Doların davalı ... ve diğer davalı bankadan tahsilini talep etmiştir. Aynı tarihli birleşen dava dilekçesinde ise murisin oğlu davalı...'nın babasının imzasını taklit ederek, murisin davalı ... Bankasındaki hesabında bulunan 835.000 Doların murisin diğer oğlu davalı ...'a ödenmesi için faks ile talimat verildiğini, bu paranın ...'un hesabına ödendiğini belirterek, davacıların miras payına isabet eden 443.598 Doların davalılar ... ve... ile davalı bankadan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile davalı ...'un uhdesinde kalan 28.000 Dolardan davacıların miras payına göre 14.875 Doların davalı ...'dan ve davalı bankadan 18.12.2000 tarihinden itibaren devlet bankalarında dolar cinsinden açılan 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 26.02.2013 gün ve 2012/20147 E. 2013/2997 K. sayılı ilamı ile; 1 – Asıl dava yönüden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin ve davalı banka vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 246.410 Dolar alacağın 200.000 Dolarının taraflara ait dava dışı ...'ye aktarıldığı, daha sonra 18.410 Doların da yine şirkete aktarıldığı, geriye kalan 28.000 Doların ise davalı ...'un uhdesinde kaldığı gerekçesi ile bu miktarın davacıların miras payına göre 14.875 Doların davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş ise de, davalı ... tarafından davacılar aleyhine ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/122 E. sayılı dosyası ile dava konusu 28.000 Dolar yönünden “Menfi Tespit” davasının açılması nedeniyle, mahkemece; bu dava dosyasının sonucunun beklenerek oluşacak duruma göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.2 – Birleşen dava yönünden; Dava konusu 835.000 Dolar yönünden yeniden uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapılarak paranın nereye ve kime verildiği araştırılarak Yargıtay denetimine elverişli alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre karar vermek, asıl dava yönünden ise menfi tespit davasının sonucunu bekleyip oluşacak duruma göre karar vermek olmalıdır. Belirtilen nedenlerle, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. " gerekçesiyle bozulmuş, bu karara karşı davacılar vekili ve davalı ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair karar düzeltme talepleri yerinde olmadığından reddine, Ancak, Borçlar Yasası'nın 53. maddesi gereğince ceza mahkemesinin beraat kararı, hukuk yargıcı yönünden bağlayıcı değilse de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk yargıcı yönünden de bağlayıcıdır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın sonucu beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek, varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalılar ile dava dışı banka görevlileri hakkında zimmet suçundan dolayı ... C.Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2010/9844 E. 2012/19690 K. sayılı ilamı gereğince kaldırılmasına ve dosyanın, soruşturmayı tamamlaması için ... C. Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği bu itibarla dava konusu olay nedeniyle ceza soruşturmasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Asıl dava yönüden; Her ne kadar; bozma ilamında ''Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin ve davalı banka vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.'' şeklinde yazılmış ise de, söz konusu ceza davasının sonucu dairesinde hüküm oluşturulması gerekeceğinden bu kısmın bozma ilamından KALDIRILMASINA ve yerine; ''a) Davacı ...'ın, mahkemece hüküm altına alınan 28.000 USD dışında kalan 218.410 USD lik kısma ilişkin talebi yönünden temyiz itirazlarının reddine, b) Davacılar ..., ... ve ... yönünden ise, davalılar hakkında başlatılan ceza davasının sonucu beklenerek, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonucu dairesinde karar verilmesine'' şeklinde yazılmak suretiyle dairemiz bozma ilamının düzeltilmesi gerekmiştir. Bu itibarla; mahkeme kararının bozulmasına ilişkin ilamda, yukarıda açıklanan gerekçenin de belirtilmiş olması gerekirken, zuhulen eksik kaldığı anlaşıldığından, bu yöne ilişen karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 26.02.2013 gün ve 2012/20147 E. 2013/2997 K. sayılı ilamına ilave olarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, 03.07.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.