Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11378 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3194 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların ...Aile Mahkemesinin 2005/325 Esas- 2006/38 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve boşanma ilamı ile verilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının aradan geçen zaman süreci, değişen şartlar, artan ihtiyaçlar nedeniyle aylık 2.500-TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir . Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine, Dairemizin 10.02.2015 tarih ve 2014/15625 Esas- 2015/2021 Karar sayılı ilamı ile: "Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda iradın artırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Buna göre, önceki boşanma davasının açıldığı 2004 tarihi ile eldeki artırım davasının açıldığı 16.04.2014 tarihi arasında yaklaşık 10 yıl geçmiştir. Aradan geçen bu sürede davacının ihtiyaçları doğal olarak artmış, davalının gelirinde de en az ÜFE oranında iyileşme meydana gelmiştir. Hal böyle olunca; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, iki dava tarihi arasındaki endeks artış oranları ve TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesi de dikkate alınarak nafakanın ÜFE endeksi artış oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken, endeks oranının üzerinde olacak şekilde artış yapılması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Sözkonusu bozma ilamı üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece, bozma ilamına uyulması yönünde karar alınarak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüyle; 500 TL lik yoksulluk nafakasının 1500 TL ye çıkarılmasına karar verilmiş; sözkonusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmasına rağmen yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarihten (09.12.2005) itibaren ÜFE artış oranında nafaka artırımı yapılması gerekirken, ÜFE artış oranını aşan seviyede artış yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir . Bu durumda, mahkemece; “yoksulluk nafakasının kesinleştiği 09.12.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması” suretiyle dengenin sağlanması gerekirken belirtilen şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.