Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11367 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18113 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 7. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2013/634-2014/328Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların, Bursa 1.Aile Mahkemesi'nin 2011/1297 Esas ve 2012/820 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını; davalının ailesinin, davacının ailesini çağırarak davacıyı istemediklerini beyan ederek alıp götürmelerini söylediklerini, davalının evden ayrılırken yanına hiçbir eşyasını almadığını, sadece kol çantasını aldığını, kendisine ait olan ziynetlerin çantasında olmadığını baba evine gittikten sonra fark ettiğini; davacının facebook üzerinden davalıya gönderdiği mesajın cevabından ziynetlerin davalı tarafından alındığının ve geri verilmediğinin anlaşıldığını ileri sürerek; davacıya ait dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde değeri olan 28.800,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davaya bakma yetkisinin kendi ikameti olan Mudanya Aile Mahkemesi olduğunu; talep edilen ziynetlerin ağırlık ve miktarlarının iddia edildiği gibi olmadığını, takıların bir kısmının davacının sigorta bedellerinin ve düğün borçlarının ödenmesi ile iaşe ve diğer ihtiyaçların karşılanmasında kullanıldığını; harcanan takıların dışındakilerin ise, banka kasasında saklandığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir.HMK'nın 6.maddesi gereğince, bir davada, genel yetkili mahkeme davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesidir.Somut olayda dosya içeriğindeki nüfus kayıt örneğinden davalının yerleşim yerinin "Mudanya" olduğu, davalının yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında da adresinin "Mudanya" olduğu anlaşılmaktadır. Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ikametgahının Mudanya olduğunu, davaya bakmakla yetkili olan mahkemenin "Mudanya Aile Mahkemesi" olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, tarafların Bursa 1.Aile Mahkemesi'nin 2011/1297 ve 2012-820 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, davanın 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği, boşanma davasının Bursa'da görüldüğü gerekçesi ile davalının yetki itirazı yerinde olmadığı belirtilmiştir. Davalının yetki itirazında, davanın davalı ikamet adresinin bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek yetkili mahkemeyi gösterdiği kuşkusuzdur. Davalının ikametgah adresi "Mudanya" dır. Hal böyle olunca; mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.