Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11312 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15956 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TEKKEKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/03/2012NUMARASI : 2009/17-2012/85Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalı kurumun hizmetin görülmesindeki ihmali nedeniyle 27.08.2008 günü, 02.30-05.05 saatleri ile yine 16.10.2008 günü 12.30-20.00 saatleri arasında davalı şirket tarafından elektrik kesintisi yapıldığını, bu nedenle fabrikadaki boru üretim ünitesinin çalışamadığını, vardiyalı üretim yapmak zorunda olan davacı şirketin büyük zarara uğramasına sebebiyet verildiğini, davalı şirketin kesintisiz elektrik temin etme edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, meydana gelen elektrik kesintileri nedeni ile davacı şirketin uğradığı toplam 32.787,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; elektrik kesintilerinin meydana gelmesinde kurumlarının herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 1.818,18 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olayda mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 12/04/2010 tarihli raporda, davacının toplam 32.409,51 TL tutarında zararın oluştuğu bildirilmiştir. Bu raporun yeterli görülmemesi üzerine alınan 02.01.2012 tarihli ikinci bilirkişi heyetinden alınan (ek) raporda ise, davacının talep edebileceği zarar miktarının 1.818,18 TL olduğu belirtilmiş, bu rapor mahkemece hükme esas alınmıştır. 12/04/2010 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile hükme esas alınan 02.01.2012 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için üç kişiden oluşan heyetten yeni bir rapor alınması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm verilmiştir. Öte yandan, mahkemece hükme esas alınan ek bilirkişi raporundaki zarar miktarının hesaplamasına ilişkin açıklamalarda, 0,37 Ykr/kwh esas alınarak hesaplama yapılacağı açıklanmasına rağmen; sehven 0,37 TL/kwh olarak hesap yapılması sonucu zarar bedeli hesabında hata yapılmıştır.O halde, mahkemece; dosyanın aralarında elektrik mühendisi, makine mühendisi ve mali müşavirin de bulunduğu bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna verilmesi, sonradan alınan ve farklı sonuçlar içeren ikinci raporla ilk rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacının bilirkişi raporlarına karşı itirazlarını da karşılanması konusunda rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.