Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11308 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8326 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali ve menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; 02.11.2002 günü yapılan kontrol sırasında davalı abonenin sayaç üzerindeki mühürleri söküp ölçü sistemi ayarlarını bozduğunun tespit edildiğini; bu nedenle davalı abone hakkında kaçak elektrik tahakkuku yapıldığını, davalının gönderilen ihtara rağmen borcu ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak kullanım cezası hakkında ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/482 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtıklarını, takibin durdurulması ve elektrik kesintisinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı almalarına rağmen davacının icra takibi başlattığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini savunmuş, takip konusu alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir. Birleştirilen ... 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/597 E.; 2010/633 karar sayılı dosyasının davacısının vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle tutanak düzenlendiğini, akabinde tahakkuk ettirilen bedelin ödenmesi için yazı gönderildiğini, faturaya yaptıkları itiraz sonucu borç miktarının 5.317,16 TL'ye düşürüldüğünü, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde menfi tespit davası açtıklarını, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini ancak kararın Yargıtay'ca bozulduğunu belirterek; takip dosyasında talep edilen alacak nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine, takip dosyasına ödedikleri 750,00 TL'nin ödeme gününden itibaren reeskont faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen dosyanın davalısının vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun abonesi olan davacı iş yerinde 02.11.2002 tarihinde yapılan kontrol sırasında kaçak revizyon tahakkuk yapıldığını, düzenlenen faturaya yapılan itiraz üzerine İtiraz Komisyonu’nca faturanın 5.317,16 TL olarak düzeltildiğini ve bu kaçak revizyon bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek, davalının ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2003/11185 E. sayılı takip dosyasına yaptığı 1.075,71 TL asıl alacak, 227,48 TL gecikme zammı, 40,95 TL gecikme zamının KDV'si, 61,16 TL mahkeme masrafı ve 60,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.465,30 TL'ye vaki itirazının iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %57 oranını geçmemek üzere artan ve azalan oranlarda reeskont faizi uygulanarak devamına, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin İcra Müdürlüğünce dikkate alınmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; birleştirilen dosyada davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; davacı şirketin takip dosyasındaki takibe konu toplam miktardan 5.505,44 TL borçlu olmadığının tespitine, istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili için abone hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi, birleşen dava; abonenin kaçak kullanım nedeniyle hakkında tahakkuk ettirilen borçtan borçlu olmadığının ve kaçak kullanmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Hakkı ihlal edilen bir kişi davacı olarak mahkemeye başvurup hukuki korunma talep edebilir.Ancak davacının hukuki korunma talep edebilmesi için korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Kural olarak inşai davalarda ve eda davalarında hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Davacı bu tür davalarda hukuki yararının bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü değildir. Ancak şüphe halinde hukuki yararın mevcut olup olmadığı inceleme konusu yapılır.Tespit davasının dinlenebilmesi için, tespit davası konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması gerekir. Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir.6100 Sayılı HMK.'nın 114.maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat edemezse, tespit davası dava şartı yokluğundan usulden reddedilir. Mahkemenin, her tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekir. Somut olayda; elektrik idaresi, borçlu şirkete 29.04.2003 günü yazı göndererek; kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği gerekçesi ile 11.634,73 TL'nin 15.05.2003 gününe kadar ödenmesini talep etmiştir. Borçlu şirket bu yazı üzerine elektrik idaresi aleyhine 22.05.2003 günü menfi tespit davası açmıştır. Elektrik idaresi de bu bedeli tahsil edebilmek için 23.09.2003 günü borçlu aleyhine icra takibi başlatmış; itiraz üzerine 28.10.2003 günü itirazın iptali davası açmıştır. Menfi tespit davası 31.03.2005 tarihli ilam ile kabul edilmiş, tahakkuk ettirilen miktardan abonenin borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ancak davalının temyizi üzerine karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 28.03.2006 tarihli ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece menfi tespit davası husumetten reddedilmiş, bunun üzerine borçlu 13.08.2008 günü menfi tespit davası açmış ve bu dava eldeki itirazın iptali dosyası ile birleştirilmiştir. Buna göre somut olayda; borçlu takibe itiraz ederek takibi durdurmuştur. Bu nedenle borçlunun takip konusu borçla ilgili borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira; alacaklının itirazın iptalini sağlamadan duran takip sebebiyle borçludan hak talep etmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece; borçlunun, itirazın iptali davasının yargılaması devam ederken menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek; birleştirilen menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar vermesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.