Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11295 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16660 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KOCAALİ ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2013/363-2014/230Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkil şirket abonesi olan davalının tükettiği enerji bedelini ödemediğini ve aleyhinde yapılan icra takibine haksız itiraz ettiğini, davalının itirazında 1988 yılında borcun doğduğu adresten ayrıldığını iddia ettiğini ancak davalının abone kaydını sildirmeyerek özen yükümüne aykırı hareket ettiğini ileri sürerek, takip dosyasındaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı dileçesinde; dava konusu dükkanı 1988 yılında elektrik borçlarını ödeyerek kapattığını, kendisinden sonra dükkanın boş kaldığını ve 1992 yılında dava dışı üçüncü kişinin tuttuğunu ve halen bu kişinin kullanımında olduğunu, kendisinin abone dahi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne ve takip dosyasında davalı itirazının iptali ile takibin 12.280,58 TL üzerinden devamına, hükmedilen alacağın % 20 si oranındaki İcra İnkar Tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde sayılmıştır. Bundan başka özel kanunlarda bazı davalara ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.( TTK. m.5 ) Bu hükümlerde sayılan ticari davalar mutlak ve nispi ticari dava olmak üzere ikiye ayrılır. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi gereğince, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir. TTK'nın 21. maddesinin 1. fıkrası gereğince her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Buna göre davanın taraflarından biri tacir değilse, o dava ticari dava değildir. İki taraf da tacir olsa bile dava konusu uyuşmazlık taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili değilse, o dava ticari dava grubuna girmez. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Somut olayda, mahkemece, davalının abonelik dosyasının aslının (abonelik sözleşmesi aslını da içerir şekilde ), getirtilerek, davalının ve dava konusu aboneliğin bulunduğu adresteki çay ocağı açısından 6102 sayılı TTK'na göre tacir sıfatı, ticari dava ile uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda gerekli inceleme ve araştırma araştırılmadan, yazılı şekilde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.