MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen rücuen alacak-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı asil Halis Uçaçelik ile vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 01.07.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalı belediyenin müvekkiline ait ... ilçesi ...mahallesi 409 ada 141 parsel sayılı taşınmazı içerisinde bulunan dalgıç pompalı artezyen kuyusu ile birlikte kamulaştırdığı, dava konusu taşınmaz 1998 yılında kamulaştırıldıktan sonra davacının taşınmazdan hem hukuki hem de fiili olarak bağını kestiği, davalı ... tarafından Kültür Park olarak kullanıldığı halde abone sözleşmesinin iptal ettirilmememiş olması nedeniyle 24.01.2004-18.05.2007 arası için kullanılan elektrik bedeli 20 802,42 TL'nin icra takibi ve haciz baskısı altında haksız olarak ödemek zorunda kaldığı ve belediyenin bu miktar üzerinden sebepsiz zenginleştiğini beyan ederek, 20.802,42 TL rücuan alacak ile 4.000,00 TL manevi tazminatı... Belediyesinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıya ait 141 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhtesatlar ile birlikte belediye tarafından kamulaştırıldığını, ancak 34322 nolu sözleşmenin kamulaştırmasının söz konusu olamayacağını, abone sözleşmesini iptal ettirmeyen davacının sorumlu olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, elektrik abonesi olan davacının yola terk işleminden sonra basit bir başvuru ile abonelik sözleşmesinin sona erdirmeyip, sözleşme nedeniyle kendisini doğmuş tüm hak ve borçlardan arınmış olarak yola terk işlemini yapması mümkün iken, bunu yapmayarak davaya konu 34322 numaralı elektrik sayacından davalı belediyenin elektrik kullanımını ispat edemeden davalı belediyeden rucüen alacak ve manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dava, tarımsal sulama aboneliği nedeniyle kullanmadığı halde ...mek zorunda kaldığı elektrik bedelinin fiili kullanıcıdan rücuen tahsili ile manevi tazminat isteminden ibarettir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. Celp edilen tapu kayıtlarının tetkikinden; ... ili .. ada 141 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki davacı ... iken kamulaştırma işlemi sonrasında taşınmazın 15.07.1998 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği belirlenmiştir. Yine ... Tapu Sicil Müdürlüğünden ve Kadastro Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabına göre; davacı ...'in 24.05.1993 yılında 141 parsel sayılı taşınmazdan yola terk işlemi gerçekleştirdiği saptanmıştır. Nitekim, taraflar arasında ... ilçesi ... mahallesi 141 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 1998 yılında kamulaştırıldığı konusunda ihtilaf yoktur. İhtilaf 34322 numaralı elektrik abonesinin bulunduğu sayaçtan kullanılan elektrik bedelinden davalının sorumlu olup olamayacağı noktasındadır. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu tarımsal aboneliğin bulunduğu "dalgıç pompanın" davalı ... tarafından "zemin üstü muhtesat" olarak bedeli ödenmek suretiyle kamulaştırıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan niteliği karşısında dalgıç pompanın fiili kullanımının kamulaştırma sırasında muhtesat bedeli ödenmek suretiyle davalı belediyeye geçtiğinin kabulü neticesinde aboneliğin hukuki ve fiili olarak sona erdiği görülmektedir. O halde mahkemece, davalının taşınmaz ve zemin üstü muhdesat, kamulaştırmasına; aboneliğin fiili ve hukuki olarak sona erdiğinden kendi fiili hakimiyetine geçen yerde bulunan elektrik sayacından kullanılan elektrik bedelinden de sorumlu olduğu gözetilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış ve eksik gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.