Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11279 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15402 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2012/4358-2013/1289Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı (borçlu) abone Site Yönetiminin ödemesi gereken su bedeline ilişkin borcun ödemediği, bunun üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine de davalının haksız itiraz ettiğini,ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; U... Sitesi 3. Yöneticiliğinin gerçek veya tüzel kişiliğinin bulunmadığı ve bu nedenle aktif ve pasif husumet ehliyetinin de olmadığını, davanın su tüketiminden kaynaklandığını, U... Sitesinin 3-4 ve 5 Adadan oluştuğunu, dava konusu su sayacının da 4. Ada da bulunduğunu, bu ada da 72 kat maliki ve iki kapıcı dairesi olmak üzere toplam 74 su aboneliğinin olduğunu, dava konusu su saatinin de bu saatlerin başında olduğu ve 74 aboneye giden suların önce bu saatten geçtiğini, kat maliklerinin su tüketiminden dolayı müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunmadığını, her malikin hissesi oranında sorumlu olduğunu, davanın tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerekirken husumet ehli olmayan site yönetimine açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu edilen su bedelinin zamanaşımına uğradığını, davacı kurumun bu su aboneliği ile ilgili olarak Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3635 E. Sayılı dosyası ile takip yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine davacı kurumun Bursa Tüketici Mahkemesinin 2010/482 E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, yargılama sonunda müvekkil sitenin borcu olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, site yönetiminin sorumluluğunu gerektiren herhangi bir kaçak bulunmadığını, bu nedenle abonelerin kullandığı sayaçlardan geçen su miktarı ile, site yönetimi adına tesis olunan su sayacından geçen su miktarı arasındaki farkın site yönetimine fatura edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; davalının aboneliğinden kaynaklanan su borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibin vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK'nun 266. maddesi hükmüne göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Bilirkişi incelemesinin zorunlu olduğu konularda bilirkişi dinlenmeden karar verilemez.Somut olayda mahkemece, dava konusu dönemlerin farklı olduğu taraflar arasında daha evvel görülen Bursa Tüketici Mahkemesinin 2010/482 E-2012/113 K. sayılı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına itibar etmiş, eldeki davada, dava konusu su bedeli hakkında herhangi bir keşif ya da bilirkişi incelemesi yapılmadan hüküm tesis edilmiştir.Hal böyle olunca, mahkemece, dava konusu su bedeli hakkında, (dönemi ve hesabı hakkında) konusunda uzman bir mühendis bilirkişi veya heyetinden, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmalı ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ;Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.