Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11231 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9178 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak; davacı eş ve müşterek çocuk için ayrı ayrı 250'şer TL tedbir nafakası talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ayrı yaşamakta haklı olmadığını, davalının çok ciddi bir rahatsızlık geçirdiğini, talep edilen nafakayı ödeyecek gücünün bulunmadığını, yalnızca müşterek çocuk için 100 TL nafaka ödeyebileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı eş için 200 TL, müşterek çocuk için 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK.nun 197. maddesi uyarınca, ayrı yaşamda haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.md.186/son).Dosyada taraflar hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında; davacının ev hanımı olduğu, çalışmadığı, müşterek çocuğu ile birlikte ailesinin yanında kaldığı, müşterek çocuğun 6. sınıf öğrencisi olduğu, davalının ise %86 özürlü olduğu, konuşmadığı, hareket kabiliyetinin kısıtlı olduğu, 830 TL emekli maaşı aldığı, ...den alınan ev için aylık 420TL ödediği tespit edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan belgelerden davalının...den alınan ev için 21.918,12 TL ödeme yaptığı, 57.815,03 TL ödenecek borcunun kaldığı anlaşılmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tesbit edilen mevcut gelir durumu,...den alınan ev için aylık yaptığı ödeme, davalının %86 özürlü olup başkaca bir gelir de elde edemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde mahkemece takdir edilen nafaka miktarları yüksek olup, Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.