MAHKEMESİ : ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2013/127-2013/354Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde, davacılardan Burhan'ın, davalılar Ahmet ve Yusuf'a ait binanın önündeki fındık işletmesinde çalışmakta olduğu, davalılar Bircan ve Mevlüde'nin talimatı üzerine halı yıkama nedeniyle tıkanan su giderini açmaya çalışırken elektrik çarpması nedeniyle ağır yaralandığı, iki kol ve bir bacağını kaybettiğini belirterek davacı Burhan lehine 154.200TL maddi tazminat ile, davacı Burhan lehine 15.000TL, diğer davacılar lehine 5.000'er TL olmak üzere toplam 30.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı Tedaş vekili cevap dilekçesinde; olayın meydana geldiği yerden geçen enerji nakil hattının yönetmelikte belirtilen güvenlik mesafelerine uygun olarak yapıldığını, kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Davalılar Ahmet, Yusuf, Bircan ve Mevlüde vekili cevap dilekçesinde; Burhan'ın yanlarında çalışmadığını, olay tarihinde davalı Yusuf'un askerde olduğunu, fiilen olay yerinde dahi olmadığını, meydana gelen olayda kendilerinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı Burhan lehine 154.200,00TL maddi tazminat ile davacı Burhan lehine 15.000,00TL, davacı Hayriye lehine 5.000,00TL, davacı Abdullah lehine 5.000,00TL ve davacı Ebru lehine 5.000,00TL olmak üzere toplam 30.000,00TL manevi tazminatın 08/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan Ahmet, Mevlüde, Bircan ve TEDAŞ' tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Yusuf vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından, kısa kararda, hükümde yazılı miktar tazminata ilişkin kısım aynı olmakla birlikte, ayrıca “Davalı Yusuf aleyhine açılan davanın reddine” karar verildiği, bu itibarla gerekçeli karar ile kısa kararda farklı hükümler tesis edildiği anlaşılmaktadır.Bu durum, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmaktadır.10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır.Mahkemece, anılan içtihadı birleştirme kararı dikkate alınarak, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya kapsamı gereğince mahkemece bu hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.