Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11217 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8961 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, müvekkilinin abone olmadan tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı belirtilerek, davalı tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlenip kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin tutanağa konu yer ile bir ilgisinin bulunmadığını, tutanağa konu yerde ikamet etmediği gibi tarlası da bulunmadığını öne sürerek, tahakkuk ettirilen bedelden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Davalı kurum görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik zaptında, davacının abone olmaksızın tarımsal sulama amacıyla kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği görülmüştür. Mahkemece alınan, bilirkişi raporunda, tarımsal sulama tesisinin davacıya ait olmadığı açıklanmış, alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Yargılama sırasında dava konusu tutanağın düzenlendiği yerde kimin ve hangi tarihten itibaren faaliyette bulunduğu ilgili tüm kurumlardan araştırılmamış, zabıta araştırması yapılmamış, tutanak mümzileri de dinlenmemiştir.Hal böyle olunca, mahkemece kaçak elektrik tutanağına konu taşınmazın tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek taşınmazın davacı adına kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi, taşınmazda davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığının ilgili İlçe Tarım Müdürlüğü, Muhtarlık ve diğer kurumlardan sorularak saptanması, kaçak elektrik kullanma fiilinin kim tarafından işlendiğinin tutanak düzenleyicileri dinlenerek ve zabıta araştırması yapılarak şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.