Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11205 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4933 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/11/2013NUMARASI : 2012/378-2013/569Taraflar arasında görülen telefon aboneliğinden kaynaklı istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirket adına kayıtlı 0212 604 36 00 numaralı telefon hattının 27 Şubat ve 29 Mart 2011 tarihleri arasındaki döneme ait kullanım ücretinin, 31.03.2011 tarihli fatura ile 17.909,53 TL olarak tahakkuk ettirildiği, bu telefon hattından başka müvekkili adına 4 adet daha telefon hattının olduğu, bunların fatura tutarlarının 967,53 TL olduğu, müvekkilinin davaya konu hattından yapılan görüşmelerin 3. kişilerce kaçak olarak yapıldığı belirtilerek davalı kuruma itiraz edildiği, telefon hattından Tunus'a 03/03/2011 tarihinde toplam 3879 arama yapıldığı, aramaların şirket ile ilgisinin bulunmadığı; davalı kurumun cevabı yazısı ile tarife hatasına, kaçak bağlantıya ve arızaya rastlanılmadığı belirtilerek reddedildiği; müvekkiline ait diğer 4 telefona gelen faturalar da gözönüne alınarak hat üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmasına, mağduriyetine sebep olan fatura bedeli olan 17.909,53 TL'den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 12/06/2013 havale tarihli dilekçesi ile fatura bedelinin müvekkilince ödendiği belirtilerek bedelin istirdatı talep edilmiştir.Davalı vekili cevabında -özetle-, telefon hattı üzerinde yapılan incelemede teknik bir arızaya ve kaçak bağlantıya rastlanılmamış olduğunu, kötüniyetli 3.kişilerce arama yapıldığı iddiası nedeni ile de davanın husumetten reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, BK 58/1 maddesinde imal olunan her hangi bir şeyin maliki o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasından kusurundan dolayı mesul olacağının düzenlendiği (YBK 69/1 maddesi) telefon hatlarının düzenlendiği somut olayda telefon hatlarının sahibi ve işletmecisi olan davalı kurumun muhafazasındaki kusurlarından abone hatlarına kaçak girilip kullanımından sorumlu olduğu, defter belgelerde yapılan incelemelerde davacı şirketin yurt dışı Tunus ile konuşması yapıldığı belirtilen Tunus'la bir ticari alışverişe hukuki ilişkisinin olmadığı kullanımının kaçak olduğunun bilirkişice tespit edilmesine göre davalı tarafın kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği sahibi ve işletmecisi olduğu telefon hatlarının muhafazasından ve kaçak kullanımından sorumlu olduğu, davaya konu edilen dönem ile ilgili fatura dökümünde 13.043,41 TL konuşma ücreti ve bu konuşmaya ait KDV' sinin 17.487,13 TL olduğu, faturanın kalan kısmını davacı şirketin normal aylık konuşma ücreti olduğu ve davacı tarafça bedelin ödendiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne 17.487,13 TL'nin davalıdan isdirdadı ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; talimatla alınan 24.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda (mali müşavir, teknik bilirkişi ve emek.öğr.gör. Oluşan 2 kişilik heyet) "...telefon konuşmalarının yapıldığı dönem Tunus adresli firma yada kişilerle ticari ilişkinin bulunduğuna dair bulguya rastlanılmadığı; yine davacı şirket üzerine kayıtlı 02124452788, 02124452762, 02124451183 ve 02124452760 nolu sabit hatlar üzerinden de 02.03.2011 ve 03.03.2011 tarihlerinde yurtdışı aramaların yapıldığı bu faturalara ait kullanım dönemine ilişkin detay kullanım listelerinin incelenmesinde görülmüştür. Örneğin 0212445278 hat üzerinden 02.03.2011 tarih saat 17:24:27-23.40:20 arası, 03.03.2011 tarih 000:47:56-02:28:37 ve 12:04:26-16:48:13 arası uluslararası sabit ve uluslararası GSM hatların arandığı ve aranan numaralar içinde sözkonusu olan 0021628160137 ve 0021628160188 nolu yurtdışı numaralarında bulunduğu görünmüştür. Gerek davacı şirket üzerine kayıtlı 02124452788, 02124452762, 02124451183 ve 02124452760 nolu ve gerekse davaya konu 02126043600 nolu ISBN PRI sabit telefon hatlarına ilişkin 02.03.2011 ve 03.03.2011 tarihleri telefon kullanım detay liste içeriklerinin incelenmesinden, ilgili hatlar üzrinden 3. kişilerce kaçak telefon görüşmelerinin yapıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. 25.04.2013 günü davacı şirket merkezinde ve davalı Türk Telekom Bağcılar Telefon santralinde davacı şirket yetkilisi ile birlikte yapılan teknik incelemede kaçak kullanımın ne şekilde yapıldığı hakkında net bir bulgu tespit edilememiştir. Davacı şirket hatlarına kaçak girilerek davaya konu bu kaçak kullanımların yapıldığını iddia etmekle birlikte olay olur olmaz mahkeme kanalı ile bir tespit yaptırmamıştır. Aradan iki seneyi aşkın bir süre geçtiğinden bu aşamada bu kaçak kullanım tespitini de yapmak mümkün olmamaktadır." şeklinde kanaat belirttiği anlaşılmaktadır.HMK'nın 266. ve devamı (HUMK.nun 275. ve devamı) maddelerinde “bilirkişilik” müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 267. maddesinde mahkemece bir kişinin bilirkişi olarak görevlendilebileceği ancak gerekçesini göstermek suretiyle tek sayıda birden fazla kişiden oluşan bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilebileceği belirtilmiş yine 282.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HMK.nın 281.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Yukarıda açıklanan hukuki olgular ile davacı şirket üzerine kayıtlı 02124452788, 02124452762, 02124451183 ve 02124452760 nolu sabit hatlar üzerinden 02.03.2011 ve 03.03.2011 tarihlerinde davaya konu yurtdışı aramaların yapıldığına dair bilirkişi raporunda belirtilen tespitler de nazara alınarak, konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınarak davacı şirket hatlarına kaçak girilip girilmediğinin (3.kişilerce kaçak kullanımın olup olmadığının) şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.