Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11151 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13175 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması (birleşen dava yoksulluk nafakasının indirilmesi) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı karşı davalı vekili 06/03/2015 tarihli dava dilekçesi ile ; müvekkili ile davalının Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/90-2012/96 Esas ve Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasından önce müvekkili tarafından açılan Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/15 Esasına kayıtlı nafaka davası ile müvekkil lehine aylık 175,00 TL nafaka bağlandığını, bu karar üzerinden de üç yıldan fazla bir süre geçtiğini, takdir edilen nafaka günün koşullarına göre çok düşük kaldığını, bu nedenlerle davacı lehine tesis edilen 175,00 TL'lik nafakanın artırılarak dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; asıl davanın reddiyle, davacı lehine Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/15 Esasına kayıtlı nafaka dosyasıyla hükmolunan 175 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı (birleşen davalı vekili) tarafından temyiz edilmiştir.1-) Davacı (birleşen davalı) vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, temyiz edenin sıfatına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün asıl dava yönünden ONANMASINA,2-) Davacı (birleşen davalı) vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;Somut uyuşmazlıkta davalı (birleşen davacı) vekili; Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/15 Esas sayılı yargılama dosyasında davacı lehine hükmettiği 175,00 TL nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir.Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/07/2011 tarihli 2010/15-2011/106 Esas ve Karar sayılı kararı ile, tarafların ayrı yaşadığı süreç içinde davacı kadın için 175,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, tarafların sözkonusu nafaka davası devam ederken aynı mahkeme nezdinde açılan 09/04/2012 tarihli 2011/90-2012/96 Esas ve Karar sayılı, 24/01/2013 kesinleşme tarihli ilamı ile boşandıkları; boşanma davasında davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmadığı anlaşılmıştır.Birleşen davada uyuşmazlık; taraf vekillerince sehven yoksulluk nafakası olarak nitelenen Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/07/2011 tarihli 2010/15 - 2011/106 Esas ve Karar sayılı kararı ile hüküm altına alınan 175,00 TL tedbir nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir.Somut olayda boşanma kararı 24.01.2013'de kesinleşmiş, eldeki dava boşanmadan sonra 08.05.2015'de açılmıştır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabi olup, dava tarihi itibariyle taraflar boşanmış olduğundan tedbir nafakası kendiliğinden kalkmıştır. Hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının boşanmadan sonra yoksulluğa düşmediği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar alınması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.