Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11139 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8333 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, düğünde takılan takıların davalı (koca) tarafından müvekkilinden zorla alındığını, çeyiz olarak alınan ev eşyalarının da davalının yedinde bulunduğunu iddia ederek çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı taktirde bedeli olan (şimdilik) 23.620 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üzerinde taşıması gereken takıları kendi iradesi ile bırakıp evi terk ettiğini, zorla alınmadıklarını, çeyiz eşyalarının da boşanma davasında davacıya verilmesi teklif edildiği halde kabul etmediğini, ayrıca davacının bildirdiği çeyiz ve takıların adedinin ve kıymetinin gerçeğe uymadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 15.01.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen bir adet...makinesi (250,00 TL), singer dikiş makinesi (125,00 TL), arçelik mikrodalga fırın (40,00 TL), üç adet perde ve tül (300,00 TL), porselen takım (100,00 TL) ve çeyiz sandığının davacı kadına aynen iadesine, bu mümkün değil ise belirlenen değerleri ile yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ziynete dair 25.12.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre 7 adet üçlü burma bilezik (11.970 TL), 18 adet cumhuriyet altını (2.880 TL), saat kolye ve küpe (2.100 TL) olmak üzere aynen davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bu mümkün değil ise belirlenen değeri ile beraber yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. İstem hakkında karar verilirken istenilen eşyaların her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir.Öte yandan, mahkemece yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olmasına rağmen, faizin hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmemiş olması da doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.