MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, 10979 no.lu aboneden kullanılan elektrik tüketim borcunun tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiş, ancak icra takip dosyasında vekili aracılığıyla itiraz ederek davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını savunmuş borç aslına ve fer'ilerine itiraz etmiştir.Mahkemece; takip talebinde borcun sebebinin tam olarak (hangi döneme ait elektrik enerji tüketim bedeli olduğu) belirtilmediği, davalı borçlunun 10979 nolu elektrik abone sahibi olmadığı, kayden abone ....'nın davacı şirkete yazılı müracatı var ise de; bilinmeyen ve davacı tarafça da belirtilmeyen dönemde davalının söz konusu abone kaydının olduğu yerde elektrik enerjisi tüketip tüketmediğinin kesin olarak tespit edilemediği, takip dayanağı belgenin icra dosyasında olmadığı, enerji tüketimine ve ödeme yapılmadığına ilişkin tutanak veya ihtarnamenin takip talebine eklenmediği, yine takip talebinde faizin başlang??ç süresi ile faiz yürütülen dönemin de belirtilmediği gibi faiz oranının ve niteliğinin de neye göre tespit edildiğinin kayıtlarda yer almadığı, İcra takibinin 07/06/2006 tarihinde başladığı, aradan uzun süre geçtikten sonra takibin durdurulmasına ve itirazın iptaline karar verilmesi ile takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği, bu bağlamda davanın mahiyeti de göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.....İcra Müdürlüğü'nün 2010/69 takip sayılı icra dosyasına bakıldığında, borcun sebebinin 10979 no.lu aboneden kullanılan enerji tüketim borcu olduğu ancak dosyaya borca ilişkin herhangi bir belge eklenmediği görülmektedir. Bunun yanında dava dosyasına bakıldığında davacı vekilinin dava dilekçesinin ekleri olarak bahsi geçen 10979 no.lu aboneliği ait abonman sözleşmesini eklediği, sözleşmeye göre davalı ...'nin abone olduğu, yine 22.05.2006 tarihli ''İcraya sevk edilebilecek borç listesi'' başlıklı belge eklediği, belgede 10979 no.lu aboneliğe ait 2001/4.-6.-8.-9. dönemlere ilişkin borç listesinin sunulduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dosya arasında bulunan dava dışı ....'nın davalı kuruma hitaben yazdığı 29.06.2001 tarihli dilekçede davalı ...'nin kiralık olarak çalıştırdığı davaya konu işyerini 08.06.2001 tarihinde tahliye ettiğini belirtilmiş olsa da aboneliği devrettiği ya da başka herhangi bir şahsın aboneliği üzerine aldığına dair dosya arasında bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.Kural olarak abone sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden fiili kullanıcı ile birlikte abone de sorumludur.O halde mahkemece yapılacak iş, dosya arasında bulunan ve yukarıda sayılan bilgi ve belgeleri de değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır. Tüm bu hususlara dikkat edilmeden eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.