Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11129 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7554 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/252 Esas- 2014/410 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, sözkonusu ilamda 2013 doğumlu müşterek çocuk Zeynep lehine nafakaya hükmolunmadığını; müşterek çoçukla, babanın hiç ilgilenmediğini beyanla müşterek çoçuk lehine 800,00 TL iştirak nafakası takdirini, sonraki yıllar için yıllık faizin Tüfe oranında belirlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; mali gücünün öngörülen miktarı karşılayamacağını kaldıki müşterek çoçuğa anneannesi tarafından bakıldığını beyanla; davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk lehine aylık 300 TL nafaka takdirine, davacı vekili her ne kadar yıllık artışa faiz talebinde bulunmuş ise de nafakalar ödendiğinde muaccel olacağından faiz talebi reddedilmiş, ayrıca değişken enflasyon gerekçe gösterilerek her yıl TÜFE oranında artış talebi de reddedilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, iştirak nafakası istemine ilişkindir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.4721 sayılı TMK 176/4 maddesine göre; Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hakim istem halinde TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında gelecek yıllar için artışa karar verebilir. Bu itibarla, mahkemece talep doğrultusunda öngörülen nafaka miktarının gelecek yıllarda TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken ; sözkonusu talebin reddi yönünde hüküm tesis edilerek davacının her yıl yeniden dava açmak zorunda bırakılması usul ve yasaya aykırı olup , bozma nedeni yapılmıştır .SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.