Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11105 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8113 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin .... plakalı 2008 model .... marka ... tipi aracı satın almak istediklerini, 07.07.2010 tarihli ... 6. Noterliği'nin 6942 yevmiye nolu vekaleti ile aracı ruhsat sahibi ....'den müvekkili ...'in teslim aldığını, müvekkilinin satış vekaleti ile bir gün sonra aracın satışını ....1.Noterliğinin 08.07.2010 tarih 10080 yevmiye numaralı sözleşmesi ile diğer müvekkili ...'a yaptığını, aynı gün iki kişinin gelerek aracın kendilerine ait olduğunu, kiraya verdikleri kişinin düzmece evraklar tanzim ederek aracı sattığını ileri sürerek emniyet ve savcılık işlemlerinin ardından aracın ruhsat sahiplerine teslim edildiğini, müvekkillerinin ... 6.Noterliğinin düzenlediği sahte kimliğe dayalı 07.07.2010 tarih ve 6492 yevmiye numaralı vekalet yüzünden aracın bedelini ödediklerini, ancak aracın sahibi olamadıklarını, araç bedeli olarak 16.300 TL zarara uğradıklarını, davalı noterin olayda kusurlu olduğunu belirterek, müvekkillerinin 16.300 TL zararının haksız fiil tarihi 08.07.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı dilekçesinde; 07.07.2010 tarih ve 6942 yevmiye numaralı vekaletnamenin yasalar, yönetmelikler ve genelgelere uygun yapıldığını, olayda kusuru bulunmadığını, sahte sürücü belgesi kullanan 3. kişinin eylemi ile illiyet bağının kesildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; 11.06.2012 tarihinde yenilenen davanın 13.09.2012 tarihinde ikinci kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK'nun 150/6. maddesi '' İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. '' hükmünü ihtiva etmektedir.Somut olayda, mahkemece, 16.06.2011 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, yenilenmesine müteakip devam eden yargılamada 22.05.2012 tarihinde dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacılar vekilinin 11.06.2012 havale tarihli yenileme dilekçesi ile davanın kaldığı yerden devamına karar verilerek 13.09.2012 tarihine duruşma günü verilmiş, 13.09.2012 tarihli celseye ise taraf vekilleri katılmıştır. Buna göre, olayımızda 6100 sayılı HMK'nun 150/6 maddesinde belirtilen durumun gerçekleşmediği, zira, 16.06.2011 tarihinde birinci kez işlemden kaldırılmasına karar verilen ve sonradan yenilenmiş olan davanın ilk yenilemeden sonra 22.05.2012 tarihinde takipsiz bırakıldığı, akabinde yeniden yenilenen davanın, 13.09.2012 tarihli duruşmasına taraf vekillerinin katılmış olduğu görülmekle, davanın ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; mahkemece, davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı HMK'nun 150/6 maddesinin yanlış yorumlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.