Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11077 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10601 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların evli olup, halen ayrı yaşadıkları mevcut tedbir nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığını ileri sürerek, aylık 200 TL'den aylık 2.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, 2004 yılında tedbir nafakasına hükümolunduğu, aradan geçen zaman içerisinde herhangi bir artış yapılmadığı nafakanın düşük kaldığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ve davacının asgari ücretin üzerinde devamlı gelirinin bulunduğu, nafakanın niteliği, aradan geçen süre, Türkiye'deki enflasyon oranı, hakkaniyet ilkesi nazara alındığında nafakanın artırılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile aylık nafakanın 200 TL'den 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik araştırmasının tesbitinde; davacının Hollanda'da ikamet ettiği, ...'de davalı ile ortak 4 kat evlerinin bulunduğu iki katından davacının aylık 700 TL kira gelirinin bulunduğu, aylık 900 TL emekli maaşının bulunduğu, davalının ise Hollanda'da çalıştığı 1345 Euro maaş aldığı, ... ...'daki işyerine ilişkin taşınmazından aylık 2850 TL kira gelirinin bulunduğu belirtilmiştir.TMK.'nun 186/3.maddesine göre; evlilik birliğinin giderlerine eşler emek ve malvarlıklarıyla güçleri oranında katılmaları gerekir. Davacı eşin gelirinin bulunması tedbir nafakasına hükümolunmasına engel olmadığı gibi artırmaya da engel değildir. Hakim, tarafların birlikte yaşadıkları hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmekdir.Somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları günün ekonomik koşulları, davacının ihtiyaçları, tedbir nafakasının niteliği, tarafların birlikte yaşadıkları hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiğinin gözetilmesi, aradan geçen zaman içerisindeki ekonomik göstergelerdeki değişiklik davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında, hükümolunan (artırılan) nafaka miktarı az olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.