Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10995 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1708 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : GEBZE 1. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 26/04/2013NUMARASI : 2012/274-2013/203Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde; murisi adına kayıtlı su aboneliğinden dolayı kendisine 3.793,97 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen miktarda su kullanmadığını, fatura miktarı kadar borçlu olmadığının tespitini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının kaçak su kullandığını, sayacın mührünün kopuk olduğunun tespit edildiğini, İSU Tarifeler Yönetmeliğinin 73/j maddesi gereğince işlem yapılarak 54. maddeye göre tahakkuk yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; 18/03/2013 tarihli ek rapora itibar edilerek davacının davalıya 393,60 TL borçlu olduğuna, 3.400,37 borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir.Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tarifeler Yönetmeliğinin 73/j maddesine göre; “tahrip olmuş sayaçlar ile mührü kopuk sayaçlar için aboneler itirazda bulunamazlar. Bu türlü sayaçlar kontrole alınmazlar ve aboneye 54. madde hükümleri uygulanır.” 54. madddede ise idarenin haberi olmadan sayacın çalışmasının engellenmesi hâlinde 250 TL ceza ile birlikte 50. ve 51. maddelere göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır.HUMK'nun 275. maddesi (yeni HMK 266.) hükmüne göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Kural olarak bilirkişi raporu hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.Somut olayda; alınan bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporu bilimsel verilere uygun olmadığı gibi, Tarifeler Yönetmeliğinde yeralan ilkelere görede değerlendirilmediğinden hükme dayanak alınacak nitelikte değildir. Bundan ayrı olarak; bilirkişiler, raporlarını hazırlarken dayanakları olan özel ve somut nedenleri belirtmek zorundadır. Ayrıca, raporlar bilimsel verilere dayanmalı, resmî veriler raporda yer almalı ve Yargıtay dennetimine açık olmalıdır. Ancak, bu şekilde hazırlanmış rapor denetime açık olup, mahkemece değerlendirilerek hükme esas alınabilir. Bu durumda; mahkemece, önceki bilirkişi dışında başka bir uzman bilirkişi marifeti ile yönetmeliğe uygun, (itiraza uğrayan) alınan rapordaki eksiklikleri de giderecek biçimde Yargıtay denetimine açık bir rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, bilimsel verilere dayanmayan, Yargıtay denetimene açık olmayan ve itiraza uğrayan bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.