Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10995 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10656 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya haksız ve yersiz ödenen döner sermaye katkı payı olarak 6.941,93 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davalının kendisine fazla ödeme yapılmasında kusurunun bulunmadığı, yapılan fazla ödemenin davalının açık hata ve hilesinden kaynaklanmadığı, 60 günlük idari dava açma süresi içinde geri istenmesinin mümkün olduğu gerekçeleriyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; fazla ödenenin iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.Mülga 818 Sayılı Borçlar Kanununun 62.maddesi, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 78.maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu maddelerde belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Buradaki yan??lma; davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.HGK'nun 1982/13-387 E.-1984/997 K. sayılı kararında; hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılması veya sonradan geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılan fazla ödemenin idare hukuku ilkelerine göre geri istenebileceği ve geri isteme süresinin 60 gün olduğu, ancak şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin ise Borçlar Kanununun haksız iktisap kuralları çerçevesinde geri istenebileceği açıklanmıştır. Mahkemece; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin, Borçlar hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.