Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10990 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17951 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2013NUMARASI : 2009/2-2013/680Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı A.. S.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davacı kooperatife ait olan Muğla ili Milas ilçesi ... parselde yapılan parselasyon sonucu ... nolu parselin davalılara verildiğini, üyelerin bir kısmının şahsi tapularını aldıktan sonra kooperatif ile istifa vs yollarla ilişkilerini kestiklerini, üyelikten ayrılmış olmaları sebebiyle de kooperatif ortak mahallerinin yapımı ve alt yapı çalışmalarının devamı için üyelerin ödemekte oldukları aidatları ödemediklerini, kooperatif arazisinin bir bütün olduğunu, kooperatifçe arazinin tamamı üzerinde alt yapı çalışmaları, projelendirme ve aplikasyon işleri, teraslama, isnat duvarları, yolların açılması, su deposu yapılması vb işlemler yapıldığını, üyelikten ayrılan parsel sahiplerinin de maddi olarak hiçbir katkıları olmamasına rağmen yapılan çalışmalardan istifade ettiklerini, arsalarının değer kazandığını ve parsel sahiplerinin sebepsiz yere zenginleştiklerini, bu nedenle 10.000 TL'nin faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiş, 26.06.2014 havale tarihli dilekçesi ile davasını 28.904,12 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı A.. S.. vekili cevap dilekçesinde,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ayhan tarafından temyiz edilmiştir.Davalılardan O...A... A...'ın 29.12.2008 tarihinde açılan davadan önce 04.01.2000 tarihinde öldüğü nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. 04.05.1978 tarih, 1978/4-5 sayılı İçtihadları Birleştirme Kararında dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı belirtilmiştir.Mahkemece, kendiliğinden (re’sen) gözönünde bulundurulması gereken bu usul kuralı gözardı edilerek ölü kişi hakkında hüküm kurulması doğru değildir.Bozma nedenine göre, diğer davalı Ayhan'ın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.