MAHKEMESİ : İZMİR 10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2012/410-2013/339Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, davalının kız öğrenci yurdu işletmesi ile ilgili olarak kuracağı sermaye şirketi için 65.000,00 TL ödeme yaparak %30 oranında ortak olduğunu, davalının şirketi kurmadığı gibi bedeli de iade etmediğini ileri sürerek ödediği bedelin tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, sermaye payının iadesini istemesi gerekirken icra takibi yapmasının yanlış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne icra takibinin devamına faize ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyizi üzerine karar Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 19.09.2011 tarih 2011/5962-12753 sayılı ilamıyla "...Davacının dayandığı 25.01.2009 tarihli sözleşme" başlıklı belgenin son cümlesinde "iş yerine %30'a kadar ortağımdır" yazılmış olup bu husus davalı tarafından imzalanmıştır. Bu sözleşme içeriği değerlendirildiğinde taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır. Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılmasının gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir.....” gerekçesiyle bozulmuştur.Bozma ilamından sonra davalı İ.. C.. İzmir 8.Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı 2012/552 esas sayılı dava dosyasında ve iş bu dava dosyasıyla birleştirilen davasında,” mahkemenin verdiği kabul kararının icraya konulması nedeniyle davacıya 129.242,43 TL ödemede bulunduğunu, kararın bozulduğunu, bozma ilamı ile yasal dayanaktan yoksun kalınan ödemenin tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatıldığını davacının takibe itiraz ettiğini belirterek 129.242,43 TL alacak yönünden itirazın iptalini talep etmiştir”Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; Mali müşavir,makine mühendisi,kredi yurtlar kurumu bölge müdürü tarafından düzenlenen 17.9.2013 tarihli müşterek rapor hükme esas alınarak; Asıl dava yönünden; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile, davacıya ait ortaklık payı alacağı 148.998,00 TL'nin 17/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıya verilmesine, davalı İ.. C..'in yapmış bulunduğu 129.242,43 TL ödemesinin icra safhasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine,Birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdırDavacı taraf, davaya konu edilen icra takibinde; asıl alacak miktarını 65.000 TL, işlemiş faiz miktarını ise 16.171,50 TL olarak açıklamış,davada ise 65.000TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile alacağın 14/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından 65.000 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptalinin talep edilmesine rağmen mahkemece, HUMK.nun 74.maddesinde (HMK.nun 26.maddesinde) düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde hüküm tesis edilmek suretiyle; davacıya ait ortaklık payı alacağı 148.998,00 TL'nin 17/09/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıdan alınıp davalıya verilmesine,şeklinde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.