MAHKEMESİ : RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2011/242-2013/512Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili,davalının 2010 yılında R... ..... Yıl devlet Hastanesi Başhekimliği görevini valilik oluruyla vekaleten yürüttüğünü,bu süre içerisinde başhekimliğe vekalet ettiği için kendisine 1,10 kat sayı üzerinden ek ödeme yapılması gerekirken 2,90 kat sayı üzerinden hesaplama yapılarak fazladan ödenen 14.971,12TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;14.971,12 TL nin öğrenme tarihi olan 10/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.818 sayılı BK'nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ''Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer'' şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.Somut olayda;davacı tarafça davalıya gönderilen 11.01.2011 tarihli ihtarnamede 14.192,86 TL iade farkı olduğu ve 778,26 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.Davacı tarafça 14.192,86 TL asıl alacak bedeli yönünden davalı taraf temerrüde düşürülmemesine rağmen mahkemece 778,26 TL işlemiş faize hükmedilmiş olması ve buna bağlı olarak hesap edilen yargılama giderleri doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendinde yazılı bulunan "Davanın kısmen kabulü ile 14.971,12 TL .." ifadesinin çıkartılarak yerine "Davanın kısmen kabulü ile 14.192,86 TL ...."ifadesinin,hüküm fıkrasının 2. bendinde yazılı bulunan "Harçlar kanunu gereğince tahsili gereken 1.022,68 TL ..." ifadesinin çıkartılarak yerine "Harçlar kanunu gereğince tahsili gereken 969,51 TL.." ifadesinin,hüküm fıkrasının 3. bendinde yazılı bulunan "....avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen 1.796,53 TL ..." ifadesinin çıkartılarak yerine ".avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen 1.703,14 TL ..." ifadesinin,hüküm fıkrasının 4. bendinde yazılı bulunan "...445,00. TL yargılama giderinin..." ifadesinin çıkartılarak yerine "...421,87 TL yargılama giderinin..." ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.